Zeynur Pehlivan; Beden Eğitimi Öğretmeni, Milli Hentbolcu, Antrenör, Hentbol Yazarı; Eğitim Uzmanı, Milli Hentbolcu Zeki Pehlivan'ın Eşi; Lise Öğrencisi, Milli Hentbolcu Doruk Pehlivan'ın Annesi
  • Kaliteli Hentbol : Seyirci

    Türkiye de ki U20 Avrupa Erkekler Hentbol Şampiyonası esnasında Talant Dujshebaev ve Heiner Brand’la sohbet etme şansına sahip olmuş, Heiner Brand’a ise bir çok sorunun ...

  • Bir Hentbol Maçına Bunun için Gitmelisiniz..

    Pek çok spor dalı bir birine benzer özellikleri ve becerileri içerir. Bu becerilerin üst düzeyde uygulandığı sportif özelliklerde bu branşın güzelliklerini ortaya çıkarır....

  • Siyah Final

    Herkes tahmin eder, Erkekler Hentbol Süper Liginde Beşiktaş’ın final oynayacağını. Ve bu nedenle gözler diğer finaliste çevrilir. ...

11 Şubat 2017 Cumartesi

41 yıl önce elimize bir top verdiler ve bunun adı “Hentbol topu” dediler. Bilmediğimiz, tanımadığımız, duymadığımız bir spor dalı ile bizleri tanıştırdılar, buluşturdular. Bizlere yepyeni bir dünya yarattılar, bizleri bambaşka insanlar yaptılar. Bu top sayesinde bazılarımız sporcu, bazılarımız antrenör, bazılarımız hakem, bazılarımız gözlemci ve hatta bazılarımız hentbol seyircisi oldu ve biz, elimize aldığımız bu güzel topa tutkuyla, aşkla bağlandık. 
Mesleğimizi, eşimizi, ismimizin önündeki “hentbolcu” sıfatını bu yeni dünyadan kazandık, kazanmaya da devam ediyoruz.
41 yıl… Dile kolay…
Neler yaptık, neler yaşamadık ki! Neler gördük, neler duymadık ki! Nasıl üzüldük, nasıl sevinmedik ki! Neler kazandık, neler öğrenmedik ki! Kimleri kazandık, kimleri kaybetmedik ki!
Hentbolla ve bu yaşadıklarımızla geçen tam 41 yıl… İnsan olmayı, bir ekip halinde nasıl çalışılması gerektiğini, disiplini, kurallara uymayı ve en önemlisi milli takım forması giymenin büyük gururunu yaşadık. Üzerinde ay yıldızlı forma varken İstiklal Marşı dinlemenin inanılmaz, çok farklı  ve muhteşem duygularını yaşadık.
Bize bu duyguları yaşatan güzel spor hentbolu ben de çok sevdim. Aynı yoldan gelmiş olan eşimin de bu sporu yukarı, daha yukarı taşımak için nasıl çalıştığına ve çok sevdiğine şahit oldum. Şimdi ise oğlum Doruk’un bizim yolumuzdan geldiğini, milli takım formasını giymesini görmenin gururunu yaşıyoruz. Hentbolun güzelliğini, heyecanını şimdi onunla tadıyoruz. Yani kaldığımız yerden devam ediyoruz. 


İşte bu nedenlerle hentbol hergün bizim evimizde, içimizde, oğlumuzda, üzerimizde, elimizde ve elbette dilimizde… Her anında, her yeniliğinde, her değişikliğinde ve her heyecanında yanında olduğumuz hentbolu işte biz bu nedenle çok seviyoruz ve bu nedenlerle hergün “Hentbol Güzeldir” diyoruz ve demeye de devam edeceğiz. Kimse görmese de, kimse duymasa da.. Çok az kişi bilse de, çok az kişi duysa da.. 
Hentbol Güzeldir Kitaplığı kurmak fikri de işte bu sevdanın sonucunda ortaya çıktı. “En uzun maratonlar bile bir adımla başlar!” dedik ve 41. yılda bize çok şey kazandıran hentbol için kalıcı birşeyler yapmak istedik. Çok şey geldi aklımıza, çok şey düşündük! 
Ama birgün eşimin “Kitaplık kuralım Zeynur!” demesiyle, anında “Tamam!” dedik. Çünkü kafamızdaki “kalıcı” kelimesinin tam olarak anlamı buydu bizim için… “Evimizde eskiyen eşyalarımızı atıyoruz, yenilerini alıyoruz, zamanla herşeyimizi değiştirebiliyoruz ama kitaplarımızdan asla vazgeçmiyoruz Zeki!” dedim. 
Tarih 27 Aralık’tı ve 4 Şubat’a, yani 41. yıla çok az bir zaman kalmıştı. Zeki hemen harekete geçti ve  Thf’den  çok sevdiğimiz Mehmet Önder beyefendiye bir mesaj attı. Kendisinden onay aldık ama bir yanlış anlama olmaması açısından Federasyon başkanı Sayın Bilal Eyüpoğlu’nu arayıp teyit etmek istedik.  Kendisinden “Böyle güzel bir olaya nasıl hayır diyebilirim Zeynur!” cevabını aldığımızda, en yetkili ağızdan onay aldıktan sonra da, Kitaplık kurma fikrini hayata geçirmeye başladık.
Duyurular yapmaya, yazarlara, yayınevlerine ulaşmaya çalıştık. Katkıda bulunmak isteyen arkadaşlarla iletişime geçtik. Hergün kargodan bir veya iki paket koli almaya başladık. Bizi, hentbolu tanımayan insanlardan, kitap sevenlerden kitaplar gelmeye, evimiz de gittikçe çoğalan ve yükselen kitaplarla dolmaya başlamıştı. Hepsi çok özel, çok güzel kitaplardı. Ocak ayında Ankara’da devam eden Ankara Kitap Fuarından, içinde her yaş grubuna hitap edecek 200’e yakın kitap aldık, kolilerle kitap topladık. 
Ancak bu kitapların içinde bazı kitaplar vardı ki çok, ama çok özeldi. Hentbolumuzun kurucusu Yaşar Sevim’in kitaplarını eşi Mahire Sevim bu kitaplığa sunmuştu. Bu inanılmazdı. Bir tarih, bir arşiv, bir hazine hentbol kitaplığına sunuluyordu. Bu çok değerli bir katkıydı.  Basketbol veya hentbol konusunda yazdığı kitapları hatırladığımda, elimize geçen kitaplara baktığımda, yabancı dildeki kitapları nasıl özen gösterip onları nasıl ciltleştirdiğini gördüğümde çok duygulandım ve o an sanki Yaşar Sevim hocamızın başarılarını tekrar tanık oldum. Bu kitapların en değerli kitaplar olduğunu düşündük ve bu nedenle Yaşar Sevim Kitapları diye ayrı bir bölüm oluşturduk. Burada değerli hocamızı bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, bu kitapları bizlerle paylaşan eşi Mahire Sevim’e de sözcüklerimin yetmediği ama yüreğimin yettiği kadar teşekkür ediyorum. 


Hentbolumuzun ikinci başkanı, Antrenman Bilgisi konusunda ender insanlardan birisi olan ve benim de antrenörlüğümü yapmış olan çok sevgili Sedat Muratlı’ya, yazmış ve bizlere vermiş olduğu kitaplar kadar değer vererek, saygılarımı sunarak teşekkür ediyorum. 
Bu kitaplıkta birçok insanın, kitapseverin, güzel işlere imza atan 54 güzel insanın katkısı var ve kendilerine teker teker teşekkür ediyorum ancak bazı insanların gerçekten çok fazla katkısı var.  O nedenle izin verirseniz bu insanlara özel teşekkür etmek istiyorum. 
Her geçen gün kitap sayısının arttığını görmek bizi mutlu ediyordu. Evimiz adeta küçük bir Kitapevine benzemeye başlamıştı. Bir kitap veren de, 10 kitap veren de değerliydi bizim için… Ama uzaklarda,  birkaç dost vardı ki, neredeyse hergün bir kitap, çok emek verildiği anlaşılan hentbol figürlü bir yaka iğnesi, bir etamin üzerine işlenmiş, çerçevelenmiş “Hentbol Güzeldir”  tablosu gönderiyordu. Yani bu kitaplık için bizim kadar emek veriyorlardı.
Kimlerden ve hangi dernekten bahsettiğimi sanırım anladınız. Trabzon’da ki hentbolu güzelleştiren Trabzon Hentbol Sevenler Derneği üyeleri bu kez Hentbol Güzeldir Kitaplığını güzelleştirmek için çaba harcıyorlardı. Barış Hakan Karayavuz, Levent Akif Bilgi başta olmak üzere Trabzon’dan kitaplığımıza katkı sağlayan ve ‘”Hentbol Güzeldir” diyerek kitaplarını imzalayan ve bizlere gönderen Trabzon’da ki kitap, sanat dostlarına, spor dostlarına kucak dolusu selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. Hentbol figürlü yaka iğnesi işleyen Ece Toskan hanımefendiye de ayrıca gönülden teşekkür ediyorum. 
Bir telefonla birçok değerli spor kitapları gönderen Türkiye Milli Olimpiyat Komitesine sporun ve sporcunun büyük saygınlığı ile,
Elimin boş dönmeyeceğini, bana her konuda yardımcı olduğunu bildiğim için ziyaret ettiğim ve  sonunda yanılmadığımı bilmenin mutluluğu ile ayrıldığım Tanıl Bora’ya Gençlerbirliğine olan sevgisi ile,
Hentbolun içinden gelen ve şu an içindekileri kitaplara aktaran, son kitabı Farfara olmak üzere bize tüm kitaplarından birer tane veren, bir yayınevi ile iletişime geçerek kitaplığımıza çok fazla sayıda kitap gönderilmesine öncülük eden canım hocam Sezgin Kaymaz’a canla, hasretle, hürmetle,
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinde profesör olan, kendi yazdığı kitapların yanısıra, birçok eğitim kitaplarının bu kitaplığa verilmesini sağlayan, kendisinden çok şey öğrendiğim eşim Zeki’nin ablası canım arkadaşım, canım öğretmenim İnayet Pehlivan Aydın’a ailemizin sıcaklığı ile,
“Bir kitabı vermem mümkün değil ama size veriyorum.”  diyerek bize birçok kitap veren Cumhuriyet Gazetesi eski yazarlarından Türey Köse’ye kendi güzelliği ve samimiyeti ile, 
Çok iyi bir okur olan ve çok sayıda kitapla kitaplığımıza katkıda bulunan, arkadaşım olduğundan mutluluk duyduğum Nilgün Ekmekçibaşı’na verdiği arkadaşlık, huzur ve sakinliği ile,
Beni evinde kabul eden ve yayınladığı tüm spor kitaplarından birer veya ikişer tane kitap veren ve bunları verirken “Bu kitapları sen olduğun için veriyorum.” diyen can dost Tanju Bağırgan’a bu güzel sözleri kadar güzel teşekkür ediyorum.



Bu isimlerin dışında kitaplığımıza kitap vererek zenginleştiren arkadaşlarımızın, dostlarımızın isimlerini en altta liste olarak vereceğim ancak bir de “Bizde katkıda bulunmak isteriz.” diyerek bu kitaplığı Zeynur-Zeki Kitaplığı olmaktan çıkarıp bir Hentbol Kitaplığına dönüştüren ve maddi katkı sağlayan arkadaşlarıma da teşekkür etmek istiyorum. 
Bu kitaplığın; güzel şeyleri, hentbolu, yardım etmeyi, insanlık için katkıda bulunmayı seven, kitabın ve okumanın önemini bilen, hentbol için güzel işler yapmaya hazır olan  insanlar olduğunu gösterdiniz. Teşekkürlerim sizlere Cem Tanınmış, Emrah Özdemir, İlker Şentürk, Müfit Arın, Murat Bilge, Kenan Gökmen, Okan Halay, Aydın Aydınlı, Hüseyin Aşçı… Ayrıca çocuklar için üç santranç seti getiren Melih Sağıt...  Bizi yalnız bırakmadınız, bizim yükümüzü hafiflettiniz, hentbolun yanında oldunuz. Binlerce teşekkürler ediyorum sizlere...
Ayrıca şunu belirtmekte yarar görüyorum. Türkiye Hentbol Federasyonunun daha öncelikli, daha elzem işleri olmasından dolayı kendilerinden hiçbir katkı beklemedik ve hiçbir maddi destek almadığımızı bilmenizi isterim. Hentbol Güzeldir Kitaplığı tamamen bu isimlerle gerçekleştirilmiş bir kitaplıktır. Hentbolun 41. yılı için hentbolcuların, hentbola sunduğu bir hediyedir. 
Müsaade ederseniz bir parantezde kendim ve eşim için açmak istiyorum. Ben güzel işlerde çok heyecanlanan, çok koşturan bir insanım ve herşeyin güzel olmasına çok özen gösteririm. Bu konuda mütevazı olmak istemiyorum. Çünkü çok mütevazı olmanın zararlarını çok görmüş bir insanım. Bu iş için gerçekten çok emek verdik. Kitaplıkların seçimi için dört beş kez Ankara’nın bir ucundaki mağazaya gittik. Nasıl olmalı diye günlerce düşündük, kafamızda tasarladık, çizimler yaptık, buna uygun kitaplıklar, raflar aradık. Gelen kitapların kaydını tuttuk, kimlerin verdiğini yazdık. Kitapların kontrolunu yaptık. 
Yaşar Sevim Kitaplarının ayrı bir bölümde olmasını, Çocuk Kitapları bölümünün çocukların her an ulaşmaları için alçak ve açık raflar olmasını, konu hentbol ve kitap olduğu için küçük kareler halinde, birine Nutuk, diğerine hentbol topunu koyacağımız küçük kare raflar istiyorduk. Spor kitaplarını bir kitaplığa, roman, hikaye kitaplarını diğer kitaplığa, dergileri ise kapalı olan alt bölümlere yerleştirmek istiyorduk.  Ama en çok da Atatürk fotoğrafının çok güzel ve çerçevesinin o kitaplığa uygun olmasını istiyorduk. 



Kitaplarla ilgili güzel sözler, hentbolla ilgili güzel fotoğraflar aradık. Fotokopiler, kırtasiye işleriyle uğraştık. Aradık, taradık. Gittik, gezdik. Bir daha aradık, bir daha gittik, bir daha baktık ve nihayet aradığımız, istediğimiz şeyleri bulduk. 
Kitaplıklar geldi, ancak montaj için ileri tarih verince onun içinde ayrı bir montajcı aradık, bulduk ve bir gece saat 2’ye kadar da Hentbol Federasyonundaki yerine montajını yaptırdık. 
Sıra kitapların taşınmasına gelmişti. 850 kitap ve 500’e yakın dergiyi kendi arabamızla bir ben, bir Zeki şeklinde taşıdık. Burada yeri gelmişken kitapları THF’ye getirdiğimiz anda kitapların içeri taşınmasında ve yerleştirilmesinde bize yardımcı olan THF Salon çalışanlarına, Hakan Dinler’e, kantini işleten güzel insanlara ve gece yarısı kitaplıkları montajlarken her istediğimize koşan güvenlik sorumlusu Serkan İpeksümer’e çok teşekkür ediyorum. Açılış günü de dahil olmak üzere  her konuda bana yardımcı olan, her an imdadıma yetişen Mürsel Mete ve Ekrem Özsoy’a ayrıca teşekkür ediyorum. 
Şiltler ve afişler konusunda bizlere yardımcı olan ve “Söz konusu hentbol ise her zaman katkı sunmaya hazırız.” diyen ve çok güzel afişler yaparak o günü, kitaplığı güzelleştiren Erol Eroğlu ve Fırat Beyde beyefendilere teşekkürlerimi ve minnettarlığımı iletiyorum. 
Açılışların olmazsa olmazı müzik konusunda bana elini uzatan ve Hentbol Güzeldir Kitaplığının açılışına bir viyolonselci ve bir kemancı göndererek günü ve salonu müzik aletlerinin sesiyle doldurmamıza vesile olan Caner Gencer ve müzisyenlere teşekkür ediyorum. 
Kokteyl konusunda da “Biz bu konuda ne yapabiliriz?” diyerek yanımıza gelen ve hiç araştırmaya girmeden bu işi kolayca halletmemize sebep olan Bezmialem’in güleryüzlü insanları Erdal Bal ve Emin Bal beyefendilere teşekkür ediyorum. 


Son günlere girmiştik. Herşey tamamlanmıştı. Sadece küçük detaylar kalmıştı. Kurdelalar, makaslar, tepsiler, kimlerin konuşma yapacağı, plaketleri kimlerin vereceği vb. gibi… Davet edilecek kişiler, bu kitaplığın medya çalışanlarına duyurulması  vb. gibi.. Onları da resmi bir yazı ile THF’ye sunmuştum zaten. 
Artık hazırdık.  Konuşma metnini hazırladıktan sonra da Cumartesi gününü beklemeye başladık. 
4 Şubat 1976… 4 Şubat 2017…  Türkiye Hentbol Federasyonunun 41. yılı anısına yapılan Hentbol Güzeldir Kitaplığı Açılış günü gelmişti. Müziğin sesi salonu dolduruyordu ama salon dolmuyordu. 42 kişiydik sadece ama çok güzel insanlar vardı içinde ve bu benim mutlu olmam için fazlasıyla yeterliydi. 
Ev sahibi olarak gördüğüm ve eşinin hazinesini bizimle paylaşan ve kitaplığı çok güzel bir kitaplık haline getiren üniversitede hocam, kulüplerde antrenörüm olan Yaşar Sevim’in sevgili eşi Mahire Sevim vardı. Çok geç tanıdığıma çok üzüldüğüm ama geç de olsa tanımaktan büyük mutluluk duyduğum, saygıyı sesinde değil; üzerinde, sözlerinde, gülümsemesinde gördüğüm TRT’nin unutulmaz seslerinden, unutulmaz başspikerlerinden Cihangir Göker beyefendi vardı. Fenerbahçe ve Ankaragücü’nün efsane kalecilerinden Uçan Kaleci Adil Eriç beyefendi, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Yönetim Kurulu üyelerinden Sezai Bağbaşı beyefendi, eski Federasyon başkanlarımızdan Günal Ensari vardı. 
Yaşar Sevim’in ilk öğrencilerinden olan Hamdiye Şen, Meral Koşma, Fatma Atilla ve Nevin Gündüz hanımefendiler vardı.


Trabzon Hentbol Sevenler Derneğinden Barış Hakan Karayavuz, Levent Akif Bilgi ve Barış Ersin Aydın beyefendiler Trabzon’dan, Cem Tanınmış beyefendi ise bu özel gün İstanbul’dan gelmişti. Onları orada görmek benim mutluluğumu iki katına çıkarmıştı. Kendilerine ikinci kez teşekkürlerimi iletiyorum. 
Ve hentbola, gönülden gönül veren 29 güzel insan vardı.  
Önce Konferans Salonuna geçtik. Açılış konuşmasını THF adına  MHK Başkanı Barbaros Yılmaz, daha sonra da Kitaplık fikrinin sahibi Zeki Pehlivan, bu fikir nereden  ve neden oluştu üzerine bir konuşma yaptı.
Son olarak da beni kırmayıp kitap ve okumak üzerine konuşma yapmak üzere Cihangir Göker beyefendi kürsüye geldi. 
Konuşmalar ve plaket sunumları bittikten sonra da dünün ve bugünün hentbolu göstermek istedik ve bunun için kendisinin izniyle, sonuna bazı eklemeler yaparak Sinan Öner’in hazırladığı İlk Aşkımız Hentbol cd’sini kullandık.
Slayt gösteriminin bitimiyle misafirlerimizi Hentbol Güzeldir Kitaplığı bölümüne davet ettik. Hentbol adına Mahire Sevim, THF adına Barbaros Yılmaz ve kitap-okumak adına Cihangir Göker beyin kurdela kesimi ile kitaplığımız, sporcularımıza, hentbolcularımıza açılmış oldu.
Umarım bu kitaplıktan çok sayıda insan yararlanır. Umarım bu kitaplık her geçen gün dolar, her geçen gün azalır. 


Kitaplığın oluşmasında emeği geçen, kitaplığın açılışında bizim yanımızda olan tüm güzel insanları en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. 
Bu kitaplığın, bir Spor Salonunda yapılan ilk kitaplık olduğunu unutmayın lütfen! Bu kitaplığın bir Hentbol Spor Salonunda yapıldığını unutmayın lütfen! Bu nedenle bu hentbolun kitaplığıdır, hentbolcuların kitaplığıdır.  Buna hepimiz sahip çıkalım, bunu hepimiz koruyalım lütfen!
Son söz… Bursaspor’un Süper Lig Şampiyonluğunu kazanması sonrasında Ertuğrul Sağlam’ın  “Bir kestane şekeri bile almadım.” sözünü hatırlıyorum. Ama ben ödülümü aldım efendim. Habertürk’ten Atilla Türker bana kestane şekerinden daha lezzetli bir ödül verdi. Hentbolu, Hentbol Güzeldir Kitaplığını gazetedeki kendi köşesine taşıdı ve hentbolu yazdı. Atilla Türker beyefendinin bunu yazması, Atilla Türker’i okuyan herkesin hentbolu duyması demek…  Kendisine çok, ama çok teşekkür ediyorum. 
Gerçek anlamda hentbolu paylaşan, hentbola destek veren, hentbola zaman ve emek veren herkese, gerçek anlamda teşekkürler. Sizler hep varolun ki, güzellikler çoğalmaya devam etsin. Sağolun.   
En son söz… Hentbol Güzeldir.
Teşekkürlerimle… Hentbol Güzeldir Kitaplığına kitap vererek destek olan kitapseverlerin, hentbolseverlerin listesi: 
1- Serpil Uysal Yılmaz
2- Gökçen Ediz Ustaoğlu
3- Ayşegül Yazan Yeşil
4- Ünal (Eski Hentbolculardan)
5- Ayşe Keskin
6- Ömer Turan
7- Esma Ala Türkmen
8- İskender Ayvaz
9- Hüseyin Çevik
10- Serkan Türk
11- Gültekin Yücesan
12- Zeki Pehlivan
13- Dr. Orhan Girgin
14- Aylin Balakan
15- Yeşim Karaç
16- Ayrıntı Yayın Evi
17- Doğu Kitap Evi
18- Tekin Yayın Evi
19- Sibel Keskin
20- Kenan Öner
21- İdil Esin
22- Ahmet Uğur Kaygusuz
23- Ufuk Ünv. Hastanesi Fizik Tedavi Çalışanları
24- Şengül Bahadır
25- ATASUN Optik
26- Zeynur Pehlivan
27- Bahadır Günel
28- ABAKÜS Yayınları
29- Koray Varol Akademi
30- Berna Ertekin
31- Atletizm Dünyası
32- PEGEM A Akademi Yayıncılık
33- Neşe Aşıcı Özmeriç
34- İhsan Doğan
35- Ercan Yılmaz
36- Ahmet Sarp (İlhami Kale)
37- Emre Yeniçeri
38- Ercüment Karakaplan
39- İrem Şahin
40- Azmi Tecimer
Posted by http://zeynurpehlivan.blogspot.com/ on 05:35  No comments »

Bookmark Us

Delicious Digg Facebook Favorites More Stumbleupon Twitter

Search