Zeynur Pehlivan; Beden Eğitimi Öğretmeni, Milli Hentbolcu, Antrenör, Hentbol Yazarı; Eğitim Uzmanı, Milli Hentbolcu Zeki Pehlivan'ın Eşi; Lise Öğrencisi, Milli Hentbolcu Doruk Pehlivan'ın Annesi
  • Kaliteli Hentbol : Seyirci

    Türkiye de ki U20 Avrupa Erkekler Hentbol Şampiyonası esnasında Talant Dujshebaev ve Heiner Brand’la sohbet etme şansına sahip olmuş, Heiner Brand’a ise bir çok sorunun ...

  • Bir Hentbol Maçına Bunun için Gitmelisiniz..

    Pek çok spor dalı bir birine benzer özellikleri ve becerileri içerir. Bu becerilerin üst düzeyde uygulandığı sportif özelliklerde bu branşın güzelliklerini ortaya çıkarır....

  • Siyah Final

    Herkes tahmin eder, Erkekler Hentbol Süper Liginde Beşiktaş’ın final oynayacağını. Ve bu nedenle gözler diğer finaliste çevrilir. ...

23 Eylül 2014 Salı


"Karakartallar!..Hentbol maçlarına gelin. Farklı bir şey söylemeyecek, farklı bir şey görmeyeceksiniz! Beşiktaş Mogaz Hentbol takımınız 27 Eylül 2014 tarihinde Polonya’da oynayacağı Orlen Wisla Plock deplasmanı ile devler liginin vitrininde kendisini göstermeye başlayacak.
5 Ekim 2014 Pazar günü, Şampiyonlar Liginin ikinci maçını kendi evinde oynayacak olan Beşiktaş Mogaz Hentbol takımı hem sizlerle, hem de hentbolun en üst düzeyde oynandığı liglerden biri olan Danimarka temsilcisi KIF Kolding’le Sinan Erdem Spor Salonunda buluşacak.

Beşiktaş Mogaz Hentbol, Türk Hentbolunun tartışmasız en büyüğüdür. Dün kazandığı Süper Kupa ile bunu bir kez daha kanıtladı. Kazandığı ünvanlar, aldığı kupalar, boyunlarına taktıkları madalyalarla, salonumuzun ekoludur. Ancak bu unvan şimdi yurt dışına taştı. Beşiktaş Mogaz Hentbol, EHF Velux Erkekler Şampiyonlar Liginde, Şampiyonlar Ligi şampiyonları ile karşılaşacak.

Beşiktaşlıların, Karakartalların, Siyah-beyazların, Çarşı taraftar gruplarının yurtiçinde, yurtdışında, hiçbir zaman, hiçbir yerde takımlarını yalnız bırakmadıklarını biliyorum. Onların “Beşiktaş sokakta top oynasa, biz gider kaldırımda tribün kurarız!” dediğini gayet iyi biliyorum.

Karakartallar; sizlerden kaldırıma tribün kurmanızı değil ama, Sinan Erdem Spor Salonunda top oynayacak olan Beşiktaş Mogaz Hentbol takımınızın maçlarında koltukları doldurmanızı istiyorum. İnanın beklediğiniz, görmek istediğiniz herşeyi bulacaksınız.

Top mu istiyorsunuz, top göreceksiniz.
Gol mu istiyorsunuz, gol göreceksiniz.
Mücadele mi istiyorsunuz, mücadele göreceksiniz..
Güç mü görmek istiyorsunuz, güç göreceksiniz..
Hız mı görmek istiyorsunuz, hız göreceksiniz..
Aldatma mı görmek istiyorsunuz, aldatma göreceksiniz..
Teknik mi görmek istiyorsunuz, teknik göreceksiniz..
Farklı hiçbir şey yapmayacak, farklı hiçbir şey söylemeyeceksiniz.

Bizde sizden sadece şunu istiyoruz. Arsenal-Beşiktaş futbol maçını izlemek için geldiğim Beşiktaş meydanında duyduğum; "Gücüne güç katmaya geldik. Formanda ter olmaya geldik. Beşiktaş seninle ölmeye geldik. BEŞİKTAAAAŞŞŞ!"marşları gibi.. Her iki Arsenal maçında muazzam futbol oynayan takımızı “Beşiktaşım sen çok yaşa, canım feda olsun sana.. Hiçbir şeye değişilmez senin sevgin bu dünyada..” diyerek desteklediğiniz gibi..
Yenilmesine rağmen takımınızın verdiği mücadeleyi alkışlayıp “Siyah! Beyaz! En Büyük Beşiktaş!” sesleriyle tüm İstanbul’u inlettiğiniz gibi.. 
Beşiktaş Mogaz Hentbol, Şampiyonlar Ligi maçlarında Arsenal’den daha büyük rakiplerle karşılaşacak. Mesela FC Barcelona ile karşılaşacak. Futbolda UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonu Real Madrid’in, hentboldaki ismi Alman SG Flensburg-Handewitt ile karşılaşacak. 2016 yılında Avrupa Şampiyonasını düzenleyecek olan Polonya temsilcisi Orlen Wisla Plock ile karşılaşacak. Hentbolun en iyi oynandığı kuzey ülkeleri olan Danimarka KIF Kolding Kobenhavn ve İsveç Alingsas HK takımları ile karşılaşacak. Beşiktaş Mogaz Hentbol takımı bu kadar güçlü rakiplerle karşılaşırken, biz o maçlarda, Sinan Erdem Spor Salonunda sizleride görmek istiyoruz. Siyah beyaz forma, siyah beyaz atkılarınızla.. 
Ramazan, Ozan, Erwin, Predrag veya Rasic şuta kalktığında, Tolga pivotta topla buluştuğunda, Şenol, Volkan, Ladyko güzel bir pas verdiğinde, Nincevic, Ercan, Uğur kanattan uçtuğunda, Oğuzhan, Bülent içeri kat ettiğinde, Yunus, Mesut veya İbrahim kaleyi kapattığında, top kaptıklarında, top kaybettiklerinde, attığımız veya yediğimiz golde, kazandığımız veya kaybettiğimiz pozisyonlarda, eksik veya fazla, önde veya geride olduğumuz durumlarda, serbest atışlarda, yedi metrede, top direkten veya kaleciden döndüğünde, sert fauller yapıldığında, iki dakika aldığında, kaleyi göstermediğimiz, kaleyi göremediğimiz anlarda, ters düdükler çalındığında, topun bizi sevmediği anlarda, şansın rakibi tercih ettiği durumlarda.. 
Beşiktaşlılar.. Karakartallar.. Kendisini siyah-beyaz renklere adayanlar.. Bu sezon tarihi maçlara çıkacak olan Beşiktaş Mogaz Hentbol takımının Şampiyonlar Ligi maçlarında yanlarında yer almanızı, Efsane Başkan Süleyman Seba’nın adını taşıyan sezonda Sinan Erdem Spor Salonunda tarihi günler yaşatmanızı, hentbol salonlarında hiç görmediğimiz atmosferi ve sizin mükemmel yaptığınız şu tezahüratlarla o salonu inletmenizi istiyorum.

“Beşiktaşım OLEY! Beşiktaşım OLEY! Beşiktaşım OLEY! Beşiktaşım OLEY!..” “Kartal GOL GOL GOL!.. Kartal GOL GOL GOL!.. Kartal GOL GOL GOL!.. Kartal GOL GOL GOL!..“
Posted by http://zeynurpehlivan.blogspot.com/ on 04:51 in    No comments »

17 Eylül 2014 Çarşamba



Korkarım ki,  artık…
Geçen sene Gençlerbirliği’nin -sadece adını vermiş olsa bile- Erkekler Süper Liginde mücadele edeceğini duyduğumda çok sevinmiştim. Ankara’nın en güzide, en köklü kulüplerinden biri olan Gençlerbirliği’nin renklerinin ve isminin Süper Lig takımlarımızın arasında geçiyor olması, Belediye kulüpleri ağırlıklı olan ligimiz için büyük kazanç olacağını düşünmüştüm. Beşiktaş, Trabzonspor, yine geçen sene ligimize dahil olan Antalyaspor gibi büyük futbol kulüplerine birde Gençlerbirliği ismi eklendiğinde, gelip-geçici ve amaçsız kulüpler yerine, böyle güçlü kulüplerin varlığının hentbolumuza büyük güç katacağını düşünüyordum.
Gençlerbirliği geçen sezonu ligde kalma mücadelesi vererek geçirdi. Her maçı ayrı bir final niteliğindeydi. Ligin son haftasına, maçların son saniyelerine kadar kimin ligde kalacağı, kimin lige veda edeceği belli değildi. Beş altı talkım arasında öyle bir mücadele vardı ki görülmeye değerdi. Alınan her puan çok kıymetliydi. Atılan her gol çok değerliydi ve nitekim öyle oldu. Gençlerbirliği’nin son hafta oynadığı maçta son beş saniye içinde Anafen Kolejinin iki topu direkten dönmeseydi, şu an  Süper Lig takımları arasında başka takımların ismi geçecekti. Üstelik Gençlerbirliği’nin süper bir kadrosu da yoktu. Ama güzel olan neydi biliyor musunuz? Güzel olan Kara-kızıl, Alkaralar, Dikmen Tayfa,  Gençlerbirlikçiler’di..
Her maçta, boyunlarındaki atkılarıyla salonumuzun protokolün tam karşısındaki yerini alırlardı. Öyle yerine oturmak falan yok. Maç boyunca aynı sahadaki bir sporcu heyecanı içinde maçı seyrederlerdi. Ne bir kötü söz, ne bir kötü hareket.. Güzel olan birçok şeyi onlarda görüyorduk. Onların heyecanı bize de yansıyordu.  Nevzat’ın kurtarışlarıyla coşan Ramazan Çelebi’yi, maç öncesi sahaya girip topu eline alıp kaleye gol atmak isteyen spor aşığı Necdet Özkazancı’yı, büyük bir sükûnet içinde maçı izleyen Tanıl Bora, Ozan Güler, Akşit Özkural, Atila Çınar, Kemal Ulusoy’u.. ve tabii Orcan Yiğit’i.. görüyorsunuz Orcan’ın yeri bende ayrı.. Makedon hentbol takımı RK Vardar’ın atkısını bana getirmiş,  yeri ayrı olmaz mı!.. Ve tribünde yerinde duramayan Dikmen tayfayı.. İsmini bilmediğim, ama birlikte gelip, birlikte aynı keyfi yaşayan bu Gençlerbirlikçilere hayran olmuştum. Bir kişiye daha hayran olmuştum. Hayatını Gençlerbirliği’ne adayan Hasan Şengel’e.. Mutlaka tanışmam gerektiğini düşünerek daha ilk gün maçı sonrasında kara-kızıl giymiş olan herkese “hoşgeldiniz, siz hep gelin!” bile demiştim. 35 senedir ligimizde var olan ve her zaman büyük işler yapan Beşiktaş’a hayranım. Ama Gençlerbirliği Hentbol takımının antrenmanına gidip birlikte futbol maçı yapmak isteyecek kadar hentbolu seven bu taraftarı çok sevmiştim.
O günden sonra bende kendimi onların arasında bulmuştum. Bazen 19 Mayıs Stadında, her hentbol maçında Thf’de,  bazen Gençlerbirliği tesislerinde, bazen Tanıl Bora’nın işyerinde, bazen bir kafede, bazen bizim evde.. Bu insanlarla birlikte olmak bana iyi geliyordu. İstediğimiz tek şey ise spordaki güzelliklerdi. Tam benim anlayacağım dilden konuşuyor, tam benim öğrenmek istediklerimden bahsediyor, tam benim görmek istediğimi görüyorlardı.
Futboldaki Passolig, e-bilet uygulaması nedeniyle, futbol maçlarına gitmek istemeyen Gençlerbirliği taraftarının hentbol maçlarına geleceğini duyduğumda ise için için seviniyordum. Thf Spor Salonunda daha fazla kara-kızıl taraftar görmek!. Ne muhteşem olacaktı!. Sessiz sedasız oynanan hentbol maçları sona erecek, salonumuza daha fazla ses gelecekti. Marşlar yükselecek, heyecan artacaktı. Seyirci sayısı çoğaldıkça, hentbolunda sesi çoğalacaktı..
Derken,  dün öğrendim ki, Hentbolda Passolig uygulamasına geçmiş. Tam detaylarıda bilmiyorum açıkçası.. Ama şunu iyi biliyorum.

Korkarım ki, artık bu güzel taraftarı salonumuzda görmeyeceğiz. Korkarım ki artık, futbolu protesto eden ve hentbol maçlarına gelmek isteyen bu güzel taraftarı salonumuzda görmeyeceğiz. Korkarım ki artık, Gençlerbirliği Hentbol takımı da maçlarını bomboş salona oynayacak. Geçmiş olsun.
Posted by http://zeynurpehlivan.blogspot.com/ on 04:45 in    No comments »

10 Eylül 2014 Çarşamba





"2014-2015 Velux EHF Şampiyonlar Ligi,  yarın saat 17:00 ‘de Ukrayna HC Motor Zaporozhye-İtalyan Junıor Fasano takımları arasında oynanacak olan Ön Eleme maçları ile başlayacak.

Türkiye Erkekler Süper Liginde sayısız başarılara imza atan ve “Salonda Ekol, Beşiktaş Hentbol”  şeklinde anılmayı sonuna kadar hak eden Beşiktaş Hentbol takımımızın rakibi ise Norveç şampiyonu Haslum Handballklubb olacak. Maç 06.09.2014 Cumartesi günü,  saat 17:30 da, Belçika’nın kuzey doğusundaki Hasselt kasabasında oynanacak. Beşiktaş, Sporthal Alverberg’da oynayacağı bu karşılaşmayı kazandığı takdirde grubumuzda yer alan  HCM Constanta-ROM/Huba İnitia Hasselt-BEL maçının galibi ile ertesi gün grup liderliği için mücadele edecek.
Beşiktaş, ilk gün karşılaşacağı Norveç ekibi ile, en güzel sezonlarından birisini yaşadığı 2012-2013 EHF Cup’ta, grup maçları öncesinde karşılaşmış ve deplasmanda 31-20 kaybettiği karşılaşmayı, kendi sahasında, kendi kartalları önünde 37-25 gibi bir skorla geçerek büyük bir başarı elde etmişti. İki İsveçli yabancı oyuncuyu kadrosunda bulunduran Haslum ekibinde şu anda sadece sol oyun kurucusu milli takım listesinde yer alıyor.
Ev sahibi Hubo İnitia Hasselt takımı ile günün ikinci maçında karşılaşacak olan Romen ekibi ise grubun en büyük favorilerinden. İki Sırp, iki Karadağ, bir İspanyol, bir Hırvat, bir Makedon oyuncu olmak üzere, toplam yedi yabancı oyuncu ile Belçika karşısına çıkacak olan HCM Constanta,  EHF Cup dörtlü finallerine kalmayı başaran, çeyrek finallere alışık, grup maçlarında sürekli yer alan güçlü bir ekip.
Kendilerini,  grubun en küçük erkek kardeşi olarak adlandıran Hubo İnitia Hasselt ise, amaçlarının sadece Belçika haritasında hentbol amblemini görmek istediklerini,  bu turnuvanın Belçika ve kulüp  tarihi için inanılmaz bir deneyim olacağı kanaatindeler. Ev sahibi takımın şimdiye kadar en büyük başarısı Challenge Cup’ta çeyrek finale kadar yükselmiş olması. Ayrıca kadrosunda sadece iki Hollanda’lı yabancı oyuncu bulunduruyor.  
Salonumuzun değişmez armadası Beşiktaş Hentbol ise, önceki yıllara göre kadrosunu biraz daha güçlendirmiş durumda. Son altı yıldır şampiyonlukları kimseye kaptırmayan ve zaten çok güçlü bir kadroya sahip olan Beşiktaş, ülkemizden Ankara İl Özel İdare ve Milli takım oyuncularımızdan kaleci Yunus Özmusul ve orta oyun kurucu Volkan Çalışkan’ı kadrosuna dahil etti.

Yabancı oyuncuda ilk tercihini ise, Avrupa’nın en iyi liglerinden biri olan Bundesliga’da top oynamış  ve geçen sezonu Belarus ekibi Dinamo Minsk’te tamamlayan sol kanat Hırvat İvan Nincevic’i transfer ederek kullandı. Ardından bu sene Mersin Hentbol’da oynayacak olan eski sol oyun kurucusu Vladimir Zelic’in yerine İspanyol Real Ademar Leon takımından Sırp Predrag Dacevic’i aldı. Avrupa takımları gibi yüksek fizik gücüne sahip olan Beşiktaş son yabancı oyuncu transferini ise, Romanya’nın HC Odorhei takımında oynayan Şili doğumlu Alman orta oyun kurucu Erwin Jan Feuchtmann Perez’den yana kullandı.

Her pozisyonda en az iki iyi oyuncu ve geniş kadrosu ile bu sene Türkiye Erkekler Süper Liginin tek favorisi olan Beşiktaş’ın en büyük gücü ise her gittiği ilde takımlarını yalnız bırakmayan kara kartallar. Beşiktaş Hentbol takımı Cumartesi günü önemli bir sınav verecek. Belçika,  yüksek sayıda vatandaşımızın yaşadığı bir ülke ve umarız böyle önemli bir hafta sonunda takımlarını yalnız bırakmazlar.

Beşiktaş,  eğer bu önemli eşiği atlayabilirse -ki yürekten atlayacağına inanıyorum- bizlere uzun yıllardır beklediğimiz, özlediğimiz gerçek hentbol devlerini izleme şansı tanıyacak.

En son ismini 1991 yılında Eskişehir Eti zamanında telaffuz ettiğimiz bir Barcelona’yı ve 2013-2014 Velux EHF Şampiyonlar Ligi Şampiyonu SG Flensburg-Handewitt gibi takımları ülkemizde görebileceğiz. Tabii Beşiktaş’ta  o devlerin ülkesinde..

İyi bir kadro yapan ve Türkiye’de erkek hentbolu denildiğinde akla gelen ilk isim olan Beşiktaş’ın, Ön Eleme maçlarından galip gelerek hem emeklerini, hem dileklerini gerçekleştirmelerini arzu ediyorum. Bunu fazlasıyla hak ettiler.

Benim en büyük arzum ise, altı sene aralıksız şampiyon olduğu halde doğru dürüst haber ve değer vermeyen spor basınımızın belki bu şekilde Beşiktaş’ı ve hentbolu görmelerini sağlamış oluruz diye düşünüyorum.

Sizler Hakkı Kaptan ya da Baba Hakkı’nın, Süleyman Seba’yı alnından öptüğü kadar güzel işler yaptınız. Nice şampiyonluklar, nice başarılar elde ettiniz. Türkiye hentbolunda var olan tek büyük isim, tek büyük takımdır Beşiktaş.

Umarım,  en az Süleyman Seba kadar değerli olan Başkan Fikret Orman’da,  ilan edilen 2014-2015 Süleyman Seba sezonunun sonunda, hem Avrupa’da hem ülkemizde gurur kaynağımız olan Beşiktaş Hentbol takımını, özellikle kesintisiz altı yıl takımı şampiyon yapan antrenörler  Müfit Arın ve İlker Şentürk’ü alınlarından öper.

Başarılar Kara kartallar. Yolunuz açık olsun. Siz hep yüksekten uçun."
Posted by http://zeynurpehlivan.blogspot.com/ on 09:48 in    No comments »


Şampiyonlar Ligi için Beşiktaş Mogaz Hentbol Belçika’ya hareket etti.
“Biraz sonra maç başlayacak. Kimler bizimle birlikte, elleri görelim.” diyor Berk. Hemen elimi kaldırıyorum. İnşallah görmüştür.
İlk düdük çaldı. Hiçbir kanal maçı vermiyor. Berk Karahan’dan takip ediyoruz.
Hadi Berk, hadi Berk.. Harika, biz öndeymişiz.
Ne olur Berk, daha çabuk  at şu tweetleri. Yaşasın ilk yarıyı önde bitirmişiz.
Hadi çocuklar.. Bir otuz dakika daha..
Aferin çocuklar.. İlk engeli aştık. Kolay mı öyle Norveç ekibini yenmek.
İki dakikadır Berk bir şey yazmıyor, hayırdır inşallah.. Erwin’de  kırmızı kart almış.
Yunus kaleyi  gole kapattı yazıyor Berk. Muhteşem, aferin sana Yunus.
Heyecanlanmamak elde değil. Kaç senedir biz bunu bekliyoruz.
Ercan, Ozan, Nincevic, Ramazan goller attıkça, Berk “Allahım sen konuyu biliyorsun, amin!” dedikçe biz daha da heyecanlanıyoruz.
Son beş dakika ve farklı öndeyiz. Aman allahım, Berk’in, Beşiktaş’ın ve bizlerin duaları kabul oluyor.
Son düdük.. İki önemli rakip, iki önemli final ve deplasmanda kazanılan Şampiyonlar Ligi bileti.
Final maçında Romanya’nın güçlü ekibi Constanta’yı yenen Beşiktaş Mogaz Hentbol takımı  Şampiyonlar Liginde.

BJK Gündemi;
“ŞAMPİYONLAR LİGİNE KALAN @BJKHentbol İLE GURUR DUYUYORUZ.”

Çarşı;
“Hentbol takımımız tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi'nde
Bizlere bu gururu yaşatanlara helal olsun” diyor.

Beşiktaş Belçika Taraftarlar Derneği;
“Besiktasimiz icin hertürlü destek veririz veriyoruz, bugün Avrupa Kartallari olarak orda olduk ve takimimizi destekledik.” diye bana mesaj atıyor.
Ve Berk Karahan’ın arkadaşı  Vicente Cotrina; Rüyanızı gerçekleştirmek için çok çalıştınız. Tebrikler.” yazıyor.
Tebrikler Beşiktaş. Bu hentbolun rüyasıydı. Böyle birkaç kez rüya gördüğümüz anlarda, rüyalarımızın en güzel yerinde bizi uyandırıp bir türlü bu sonunu görememiş olan bizlerin rüyasıydı. Ve sizler bu kez bu güzel rüyanın sonunu görmemizi sağladınız. Kimsenin sizi “Ne gerek var bu kadar transfer yapmanıza, zaten Türkiye’de şampiyon olacaksınız!” demelerine aldırmadan,  hayali ve daha da ötesi planı olmayan diğer kulüplere aldırmadan, Şampiyonlar Ligini hedeflediniz. Bir kez, iki kez, üç kez, altı kez, aralıksız şampiyon oldunuz. Biz sizinle gurur duyuyoruz, çünkü bu gururu en çok sizler hak ettiniz. Yılmadınız, bıkmadınız, çalıştınız, çalıştınız, çalıştınız.
Hentbol sizin sayenizde, Barcelona gibi, Şampiyonlar şampiyonu Flensburg-Handewitt gibi takımlarla birlikte anılacak.

Teşekkürler Beşiktaş. Tebrikler Beşiktaş. Bize, hentbola, bu güzel günü, bu güzel heyecanı yaşattığınız ve armağan ettiğiniz için..
Posted by http://zeynurpehlivan.blogspot.com/ on 09:43 in    No comments »

Bookmark Us

Delicious Digg Facebook Favorites More Stumbleupon Twitter

Search