Zeynur Pehlivan; Beden Eğitimi Öğretmeni, Milli Hentbolcu, Antrenör, Hentbol Yazarı; Eğitim Uzmanı, Milli Hentbolcu Zeki Pehlivan'ın Eşi; Lise Öğrencisi, Milli Hentbolcu Doruk Pehlivan'ın Annesi

23 Eylül 2017 Cumartesi


Sizin çocukluğunuz da sokaklarda geçtiyse siz de benim jenerasyonumdansınız demektir! Demek ki siz de, azca benzin kokusu çokça ter kokusu, azca motor sesleri çokça çocuk sesleri, azca arabaların ve binaların, çokça oyun alanlarının olduğu dönemlerde yaşadınız! 
Ne mutluluktu ama! Dershanesiz, testsiz de üniversite kazanabiliyor ve vatana millete hayırlı evlat olabiliyor, okulda dayak yiyince annemize şikayet etmiyor veya aklımızı kaybetmiyor, servis olmadan da okulumuza gidebiliyor ve kirlenerek doyasıya hayatın tadına varıyorduk!
Çocuk olarak tek görevimiz; ödevlerimizi vaktinde yapıp bir an önce kendimizi dışarı atmak, birlikte olup birlikte oynamaktı!  Hatırlıyorsunuz bu günleri değil mi? Hatta sizler belki hentbolu bile bilebiliyor olabilirsiniz! Eğer sporla yakından ilgiliyseniz bu güzel sporu mutlaka bilirsiniz! 
Hani, önceki yıllarda futbol sahalarında oynanıyordu da daha sonra, Yaşar Sevim’in 1976 yılında Almanya’dan getirip kurduğu Salon Hentbolu olarak oynanan ve çok sevilen,  80’li yıllarda voleybolu çok arkalarda bırakmış, basketbolu geçme aşamasına gelmiş bir spor dalı vardı ya! İşte o hentboldu!
Hani sokakta iki taş koyup kale dediğimiz ve gece yarılarına kadar peşinden koştuğumuz, golü, kalesi, topu ile futbola çok benzeyen,
Hani birden çantaları bir kenara atıp, “Sona kalan çürük yumurta!” diye bağırarak belli bir mesafeye kadar büyük bir hızla yaptığımız, koşmasını, atmasını, atlamasını atletizm’den alan,
Hani sokakta bulduğumuz  telleri yuvarlak yapıp ağaca bağladığımız, top sürmesi, perdelemesi, aldatması ile basketbola benzeyen,
Hani iki ağacın arasına ip bağlayıp oynadığımız, bloğu, smacı, öne-geri kayma adımları ile voleybolu andıran spor dalı…
Ya da kısaca şöyle söyleyeyim! 
Hani tüm sporlardan bir parça almış gibi duran!  
Hani sanki tüm sporların tek federasyonda toplanmış hali gibi olan bir spor dalı var ya!
İşte bu spor dalının adı hentbol!
Tüm özelliklerin, tüm gücün, tüm hızın, tüm koordinasyonun, tüm estetiğin, tüm aklın, tüm becerilerin, tüm taktik ve tekniklerin, tek bir spor dalında, tek bir salonda, tek bir takım sporunda buluşmuş halidir hentbol!
Size bir sır vereyim mi! Şimdiye kadar bir hentbol maçına gelmediyseniz veya hiçbir hentbol maçı izlemediyseniz, hemen bir hentbol maçına gidin lütfen! 
Eğer futboldan birazcık anlıyorsanız, rahmetli İlhan Cavcav’ın geldiği ilk hentbol maçında olduğu gibi sizde yedi metrelik pozisyona “Penaltı!”diye,
Eğer birazcık basketbol oynadıysanız, “Ne aldatmaydı!” diye,
Eğer elinize birazcık voleybol topu değmişse de “Ne bloktu ama!” diye bağırabilirsiniz!
Eylül ayında Süper Ligimiz başlıyor. Sizleri bir hentbol maçına davet ediyorum. Sadece takım sporlarından örnekleri görmeniz için değil!  Tüm takım veya bireysel sporların karışımı ile ortaya çıkan hentbolun ne kadar muhteşem bir spor haline geldiğini görmeniz için davet ediyorum. 
Hentbol nasıl bir oyundur, hiç merak etmiyor musunuz?  Ben ediyorum. Takımlarımızın yeni kadrolarını, kadrolarına aldıkları oyuncuların oyun anlayışlarını ve yeteneklerini, kimin şampiyon olacağını, yeni sezona kimin nasıl hazırlandığını, nasıl goller göreceğimizi çok merak ediyorum.
Ya da yukarıda açıkladığım şekliyle bir Fenerbahçe basketbol takımını, bir Vakıfbank voleybol takımını ya da bir Barcelona futbol takımından örnekleri görmek için gelmelisiniz!
Bu spor öyle spor dalı!   
Bu öyle bir spor dalı ve öyle bir oyundur ki; kale var, gol var, sihirli top var, akıl dolu oyuncular var, yakın temas var, koşu var, sıçrama var, düşme var, yuvarlanma var! 
Söyler misiniz? Hangi spor dalında tüm bunlar var!
Var da var!
Futbolda bir gol görmek için kendinizi bu kadar heba etmeyin! Bir hentbol maçına gelin lütfen! Herşeyi göreceksiniz! Hangi spor dalını seviyorsanız onu göreceksiniz!
Yeni sezonda sizleri aramızda görmek dileğiyle, tüm takımlarımıza hayırlı sezonlar, gelecek olan tüm hentbolseverlere de iyi seyirler  diliyorum. 

Posted by http://zeynurpehlivan.blogspot.com/ on 00:09  No comments »

0 yorum:

Yorum Gönder

Bookmark Us

Delicious Digg Facebook Favorites More Stumbleupon Twitter

Search