Zeynur Pehlivan; Beden Eğitimi Öğretmeni, Milli Hentbolcu, Antrenör, Hentbol Yazarı; Eğitim Uzmanı, Milli Hentbolcu Zeki Pehlivan'ın Eşi; Lise Öğrencisi, Milli Hentbolcu Doruk Pehlivan'ın Annesi

15 Mayıs 2018 Salı


Ne zaman futbol maçlarında tribünlerde veya sahada yaşanan çirkin olayları görsem  hemen Köln’de izlediğim maçlar gelir aklıma… “Ya bir taşkınlık yapan olursa!”diye bir endişe taşımadan, “Ya tribünlerde olay çıkarsa” diye bir korku duymadan izlediğim hentbol maçları gelir aklıma… 

Biliyorsunuz Erkekler Hentbol Şampiyonlar Ligi Finalfour müsabakaları her sene, aynı yerde, Almanya’nın Köln şehrindeki Lanxess Arena’da oynanır. Eğer bir hentbolsever olarak sizde orada, 20 bin kişinin arasında olmak ve o muazzam hentbol şölenine tanık olmak istiyorsanız, yapacağınız ilk şey, bir yıl önceden satışa sunulan biletler için bilet kuyruğuna girmek olacaktır.

Hep duyardık, “Almanya hentbolun adresidir!”, diye ama insan yaşamadan, görmeden anlamıyor. Hep duyardık, “Hentbol, Almanya’da en sevilen ikinci spordur!”, hatta “Bazı kuzey bölgelerinde birinci spordur!”, diye…

Gidip gördük. Köln’de, otellerde, sokaklarda Mayıs’ın son haftasında buluşan dört farklı renkteki takım taraftarları Köln’ü inanılmaz bir spor kentine dönüştürür. 



Köln’ün her köşesinden, kafeteryalardan veya restorantlardan üzerilerindeki formaları ile şarkı söyleyen taraftarların sesleri yükselir. Ne bir taşkınlık, ne bir tartışmaya rastlamanız mümkün değildir.

Müsabakaların bir gün öncesinde, sponsorlarından mağazasında Velüx Ehf Şampiyonlar Liginin kupası sergilenir. Taraftarlar kupa ile fotoğraf çektirip ellerine alırken kupanın hemen yanındaki sporculardan da imza alırlar.

Akşamında da tüm takım taraftarlarının ve hentbolseverlerin katılımı ile bir konser düzenlenir Lanxess Arena’nın hemen önünde… Danslar, şarkılarla ertesi günkü büyük heyecana hazırlanır taraftarlar…

Ertesi gün ise gişelerden girdiğiniz andan itibaren hangisine katılacağına karar veremeyeceğiniz, salonun tüm ön alanını kaplamış olan yarışma standları çıkar karşısınıza…  Hedefe top atma oyununa mı, yedi metre yarışmasına mı, yoksa puzzle oyununa mı katılacağınıza karar veremezsiniz! Çünkü gözünüz etrafınızdaki hentbol efsanelerindedir. Özellikle de Alman efsanelerin…

Ya da hiçbir şey yapmadan bir kenara oturup içecek veya yiyeceğinizi elinize alıp sadece etrafınızdaki güzel görüntülerin keyfini çıkarabilirsiniz. Sporun o sıcak, samimi ve dostluk kokan atmosferine kaptırabilirsiniz kendinizi…

Hele bir de maç saati yaklaşıp içeri girdiğinizde, sanki bir spor karşılaşmasına değil de, bir şova geldiğinizi düşünürsünüz! Çünkü önce kareografiler, danslar, müzikler ve sanatçılar çıkar sahneye… Sanki küçük bir Olimpiyat Oyunları açılışı törenleri gibidir.
  
Ve tören bitip ışıklar söndüğünde tek tek davet edilir sporcular sahaya!  Sahne artık sporcularındır! Başlar müsabaka… 20 bin kişi koltuklarına bırakılan kartonlarla aynı anda tempo tutarlar, birilerine “koymadan”, birilerine vurmadan… 20 bin kişi aynı anda ayağa kalkarlar bir takımı tutmadan, bir takımı kırmadan…

Sporcuların da tribünlerdeki güzelliklerden dostluklardan farkı yoktur. Sadece sporun mücadelesini verirler. Sadece sporun gerektirdiği davranışları sergilerler. Hentbolun o müthiş yakın temas gerektiren durumlarında bile, hentbolun o tatlı sert mücadelesinde bile sporcuların güzel hentboldan uzaklaşmamaları, hentbolu çirkinleştirmemeleri için gösterdikleri özen tam bir spor şölenine yakışan davranışlardır.

Hentbol ve hentbolseverler; tam bir spor dalına yakışan davranış sergiler Almanya’da… Öncesi, devre arası ve sonrasında… Henüz bir maç öncesi bir kavgaya tanık olmadım Köln’de… Henüz bir maç esnasında ellerindeki bira bardaklarını atan bir taraftar görmedim Köln’de… Henüz bir taraftarın attığı bir cisimle kafasına dikiş atılan bir antrenör veya sporcu görmedim Köln’de… Ve henüz, bir maçın yarıda kaldığını görmedim ve duymadım Köln’de…

Keşke bütün spor karşılaşmaları bu şekilde başlasa ve bu şekilde bitse! Yorumcular sadece futbolu konuşabilse! Cezalar sadece sahada verilen mücadeleden verilebilse! 
Ve keşke, bir futbol karşılaşması da Köln’de tanık olduğumuz gibi bir şölen havasında, bir dostluk içerisinde ve bir spor kültürü havasında oynanabilse, tamamlanabilse!

Ama görünen o ki, bütün bunlar bir temenniden öte gitmeyecek gibi…

Bu nedenle en iyisi siz gelin, 26-27 Mayıs 2018 tarihinde Köln'de yapılacak olan bu büyük hentbol şölenini izleyin ve bir spor karşılaşması nasıl güzel organize edilir ve bu organizasyona katılan herkes nasıl mutlu olur farkına varın! 

Zeynur Pehlivan 




  








   




Posted by http://zeynurpehlivan.blogspot.com/ on 10:01  No comments »

0 yorum:

Yorum Gönder

Bookmark Us

Delicious Digg Facebook Favorites More Stumbleupon Twitter

Search