Sadece hentbolcu olduğum için değil; Atletizm branşının, yani sporun anası olan mükemmel bir sporun bütün dallarını hentbolda gördüğüm ve bulduğum için, hentbol sporunu güzel bulduğumu defalarca yazmış ve söylemişimdir.
Hızlı hücuma giderken 100 metre yarışındaki gibi süratler; kale atışı uygularken Cirit Atmadaki gibi atışlar; 60 dk. boyunca hem hücum, hem savunmada ayakta kalmaya çalışırken 5000 m., 10000 m. veya bir Maraton yarışındaki gibi dayanıklılıklar; savunmanın üzerinden veya kanatlardan atış uygularken bir Engelci, Uzun Atlama veya Yüksekçi gibi yükselme ve mesafe kat etmeler; pivot oyuncusunun savunma oyuncusundan kurtulmak için bir Çekiççi hızıyla yaptığı dönüşler..
Dayanıklılık, kuvvet, sürat, koordinasyon, estetik en üst safhada..
Tüm vücudun kuvveti, tüm organların sürati, tüm aklın dikkati en üst safhada..
Hentbol işte tüm bu güzellikleri birarada bulunduran ve tüm bu güzellikleri muhteşem bir şekilde bize sunan bir spor.
Ama durun! Hentbolun güzelliği henüz bitmedi. Hentbolun güzelliği sadece bu kadar değil! Hentbol tüm bunların yanında öyle güzel birkaç şeyi daha içinde bulundurur ki, buna “Hayır!” diyen bir erkek, ya da bir çocuk henüz görmedim.
Şimdi biraz önce saydığım dayanıklılığa, sürate, kuvvete, akla, estetiğe bir de milyonları peşinden koşturan o meşin yuvarlağı, o meşin yuvarlağın doksandan girdiği ağları, o direkleri ve sonrasında gelen o “GOLLLL” seslerini ekleyin! Yani top, kale ve golü ekleyin!
Ortaya öyle güzel bir spor dalı çıkıyor ki! Ortaya, stadlara binlerce insanı toplayan iki güzel branşın, atletizm ve futbolun karışımı çıkıyor ki, sormayın gitsin!
İşte bunun adı hentbol!
Bolt gibi koşan bir sporcu da görürsünüz hentbolda, Messi gibi aldatma yapan da..
Anita Wlodarczyk gibi güçlü bir kadın da görürsünüz hentbolda, Zidane gibi estetik gol atan da..
Carl Lewis gibi uçan bir atlet de görürsünüz hentbolda, İbrahimovic gibi mesafe tanımadan şut atan da..
İşte bunun adı hentbol!
Ve en önemlisi de ne biliyor musunuz? Hentbol seyretmenin en büyük keyfi ne biliyor musunuz? Atletizmdeki gibi tek başına koşmuyorsun! Futboldaki gibi hücum ve savunma oyuncuları olarak ayrılmıyorsun! Hep beraber koşuyor, hep beraber savunma yapıyor, hep beraber hücuma gidiyorsun! Hep beraber yeniliyor, hep beraber kaybediyorsun!
Kanat oyuncusu da gol atıyor, kalecisi de.. Oyun kurucusu da yedi metre atıyor, pivot oyuncusu da.. Sahadaki de topa dokunuyor, kenardaki de.. Her oyuncu zaman alıyor, her oyuncu sahaya giriyor, her oyuncu mücadeleye katılıyor hentbolda..
Hentbolun güzelliği, hentbolu diğer branşlardan ayıran en önemli özelliği işte burada. “Oyuna giremezsin!” “En fazla üç oyuncu değiştirebilirsin!” “Oyuncuya dokunamazsın!” diyen yok!
Hentbol; dilediğince koşabildiğin, dilediğince gol atabildiğin, dilediğince yeteneklerini ortaya koyabildiğin bir spor dalı..
Hentbol; sporcusuna bütün özgürlükleri tanıyan bir spor dalı..
Bugün Kadınlar Hentbol Avrupa Şampiyonasında final günü. Bu güçlü, bu süratli, bu dayanıklı ve bir o kadar güzel kadınları; bu estetik, bu akıl, bu özgürlük ve bir o kadar bol gollü bu güzel hentbolu izlemenizi öneriyorum.
Hentbolun ne kadar muhteşem bir spor olduğunu bu mücadeleler esnasında göreceksiniz. İyi seyirler.,
#HentbolGüzeldir #PureHeartAllHands #EHFEURO2016
0 yorum:
Yorum Gönder