Zeynur Pehlivan; Beden Eğitimi Öğretmeni, Milli Hentbolcu, Antrenör, Hentbol Yazarı; Eğitim Uzmanı, Milli Hentbolcu Zeki Pehlivan'ın Eşi; Lise Öğrencisi, Milli Hentbolcu Doruk Pehlivan'ın Annesi

14 Haziran 2014 Cumartesi

                         


                                                                                                    
                                                       26 Nisan 2014, 19:22


Bugün hentbolda tarihi bir gün sayın seyirciler!
Bugün Türk hentbolunun ve Beşiktaş’ın gurur günü…
Hentbol Avrupa Erkekler Şampiyonlar Ligi finalinde Beşiktaş ile Barcelona, İstanbul Beşiktaş İntegral Arena’da karşı karşıya geliyor…
Bir tarafta hentbolun büyük ismi, senelerin şampiyonu, Türkiye’nin gururu Beşiktaş, diğer tarafta, bir kulüpten daha fazla olan dünya devi FC Barcelona…
Müfit Arın ve İlker Şentürk’ün on yıl önce göreve gelmesiyle tüm kupalarda ve şampiyonluklarda gördüğümüz Beşiktaş, bir kupayı daha müzesine götürmek istiyor. Bu kupa, Beşiktaş’ın kazanacağı, Türk hentbolunun kazanacağı en büyük kupa olacak sayın seyirciler…
Oluşturduğu kadrosu ve kendi seyircisi önünde oynamanın avantajı ile Beşiktaş, bu maçın mutlak favorisi. Beşiktaş İntegral Arena’da biletler günler öncesinden tükendi sayın seyirciler. Bilet bulan 3.200 kişi tarihi bir ana tanıklık edecekler.
Hentbolun Türkiye’deki varlığı ile birlikte ismini hep ilklere yazdıran, her yıl hedeflerini daha da büyüten Beşiktaş, hentbolde kulüplerdeki en büyük hedefe, müzesinde olmayan tek kupaya, Şampiyonlar Ligi Kupasını almak için sahaya çıkıyor sayın seyirciler…
Kupaların en büyüğü için tüm nefesler tutuldu sayın seyirciler, şov başlıyor…
Kalede Beşiktaş’ın aldığı kupaları tutmuş olan İbrahim, sol kanatta Danimarka’lı Anders Eggert Magnussen, sol oyun kurucuda Beşiktaş’ın yaptığı en iyi transferlerden biri olan Polonya’lı Michal Jurecki, orta oyun kurucu da genç yaşta Kiel gibi bir takımda oynama şansına sahip olan karizmatik İzlanda’lı Aron Palmarsson, yıllardır sağ oyun kurucu bölgesindeki tüm ödülleri kazanmış Türkiye’nin erkek hentbolundaki en büyük ismi Ramazan Döne ve hemen onun yanında oynayan sağ kanatın Fransızların hentbol cambazı Luc Abalo ve bu oyuncularla aynı kalitede olan savunmaların baş belalısı Tolga Özbahar...
Tribünde, bütün zamanların en iyi taraftar grubu seçilen Çarşı ve bu muhteşem günde takımıyla, taraftarıyla birlikte olmak için tribündeki yerini alan Beşiktaş Başkanı Fikret Orman…
İlk hücum Beşiktaş’tan geliyor sayın seyirciler. Eggert kanattan yüklediği topu oyun kurucusu Jurecki’ye, Jurecki Palmarsson’a, Palmarsson aldığı topla Luc Abalo’ya çapraza giriyor, Abalo savunmayı bağladıktan sonra pasını Ramazan’a veriyor ve Ramazan Beşiktaş’ın ilk golunü kaydediyor sayın seyirciler... İbrahim, çıkardığı topu hızlı hücumdaki Eggert’le buluşturuyor, Eggert’i yakalamak mümkün değil sayın seyirciler, Eggert bir gol daha kaydediyor. Palmarrson’dan bir muhteşem temel atış daha, tam doksana … 2.02’lik boyuyla önündeki bloğu rahat geçen Jurecki bir gol daha atıyor. Abalo aldığı topla sol oyun kurucuya doğru kat ederken içerideki Tolga’yı görüyor, Tolga ve gooollll sayın seyirciler.
Beşiktaş Barcelona karşısında inanılmaz işler yapıyor. Beşiktaş’ı durdurmak, bu oyuncuları durdurmak mümkün değil sayın seyirciler.
İbrahim’i geçmek, Eggert’i tutmak, Abalo’ya yetişmek, Ramazan’ı durdurmak mümkün değil…
Yok, yok böyle bir maç sayın seyirciler. Herkes ayakta, İntegral Arena ayakta… Tribünlerdeki Kara Kartallar, bitmek tükenmez hücumlar ve goller karşısında tıpkı yıllar önce Şeref Stadında “Haydi Kara Kartallar, Hücum edin Kara Kartallar” diyen seyirciler gibi adeta kendinden geçtiler. Yedek bankındaki O’Meyer, Borut Mackovsek, İgropulo, tüm oyuncular ayakta… Beşiktaş Başkanı Fikret Orman da takımını ayakta alkışlıyor. Hentboldaki en büyük kupaya çok yakınlar, şu an Türkiye’de hentbolde bu kupaya sahip olacak tek takım ve tek kulüp Beşiktaş sayın seyirciler…
Hentbol için böyle tarihi bir gün, çok güzel olurdu değil mi?
Neden olmasın?
Beşiktaş, ülkemizin en iyi futbol takımlarından birisi, ama hentbol da en iyisi... Her sene hentbol branşlarını kapatan küçük- büyük tüm kulüplerin aksine, yıllardır her yönüyle hentbole kattığı değer, kazandığı başarılar, her sene büyüttüğü hedeflerle, hentboldaki diğer kulüplere örnek olan tek kulüp…
Sadece dün oynanan Türkiye Kupası finalini izlemeye gelen başkan Fikret Orman’ın tribünde olması bile bugün (26.04.2014), her zaman takip ettiğim, yüzde seksen futbol, yüzde on basketbol, yüzde on voleybol haberlerinin verildiği, ama adına spor haberleri denilen bu programlarda hiç verilmeyen hentbol haberinin verilmesine vesile oldu!
Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’ın futbolun dışında, basketbol, voleybol ve hentbol gibi branşları desteklemesi, maçlarda sporcuların yanında olması, bu şekilde görsel ve yazılı basında branşlara daha fazla yer verilmesi, özellikle basının unuttuğu hentbol branşı için çok önemli bir olay.
Beşiktaş her yönüyle örnek, güçlü ve hedefleri hep yüksek olan bir kulüp.
Hentbolde da şu an, yukarıda anlattığım sahneyi de düşünebilecek ve yapabilecek tek kulüp…
Futbolda üç ya da dört büyük vardır. Şampiyonluklar, bu takımlar arasında değişir. Ama hentbolde son on yılda Beşiktaş, yedi kez “Türkiye Lig Şampiyonu”, dokuz kez de “Türkiye Kupası Şampiyonu” olmuştur.
Bu çok büyük bir başarıdır...
Büyük bir ekip çalışmasının ürünüdür. Beşiktaş hentbol takımının yeri Avrupa’dır. Beşiktaş’ın hentboldaki hedefi, tıpkı futboldaki gibi, Şampiyonlar Liginde yer almak, orada kalıcı olmak olmalıdır.
Beşiktaş hentbol takımı Şampiyonlar Ligine yakışıyor.
Beşiktaş bizlere Barcelona, Hamburg, Kiel ya da Kielce gibi takımları seyrettirebilecek tek takımdır.
Başkan Fikret Orman’dan tek ricam, tıpkı dün olduğu gibi her zaman hentbole destek vermesi, basketbol ve voleyboldaki gibi, Beşiktaş’a yakışır güçlü kadrolar oluşturup Avrupa’da söz sahibi olacak bir hentbol takımı yaratmasıdır.
Büyük bir camiadan oluşan Beşiktaş için bunun çok zor olacağını düşünmüyorum. Beşiktaş adını Türk hentbolüne altın harflerle yazdırdı, sıra Avrupa’da…
Ben bunu yazarken bile bu heyecanı yaşadım.
Ve de bunun gerçekleştiğini görmek istiyorum.

Siz de görmek istemez misiniz?
Posted by http://zeynurpehlivan.blogspot.com/ on 04:45 in    No comments »

0 yorum:

Yorum Gönder

Bookmark Us

Delicious Digg Facebook Favorites More Stumbleupon Twitter

Search