Zeynur Pehlivan; Beden Eğitimi Öğretmeni, Milli Hentbolcu, Antrenör, Hentbol Yazarı; Eğitim Uzmanı, Milli Hentbolcu Zeki Pehlivan'ın Eşi; Lise Öğrencisi, Milli Hentbolcu Doruk Pehlivan'ın Annesi

24 Temmuz 2017 Pazartesi


Hentbolu kimse bilmez ki, hentbolcular bilinsin değil mi ama! Hentbol takımı olarak güzelim, koskocaman ülkemde bilinse bilinse bir tek Beşiktaş Mogaz bilinir! O da büyük camia, büyük spor kulübü olduğu için! Sosyal medya aracılığı ile tüm kara kartallara ulaşabildikleri için! Erkek hentbolcu olarak da bilinse bilinse bir tek Ramazan Döne bilinir o da milli takımın ve Beşiktaş Mogaz’ın büyük hentbolcusu olduğu için!
Dediğim gibi hentbol ülkemizde pek tanınmıyor ama hentbol; tam ülkemiz insanı için uyarlanmış, tam ülkemiz insanının mücadeleci yapısını ortaya koyacak şekilde tasarlanmış mükemmel bir spor dalı. İçinde bulundurduğu birçok özellikleri ile bütün çocukların oynaması gereken, bütün sporseverlerin izlemesi gereken bir spor dalı. Koşuyorsun enerjini kullanıyorsun,  gol atıyorsun mutlu oluyorsun, savunma yapıyorsun gücünü test ediyorsun,  pas veriyorsun aklını kullanıyorsun, herkese sarılıyorsun birlikte olmayı öğreniyorsun.
Yani her çocuğun, her gencin tatması, yaşaması gereken duygular bunlar. Takım olmak, bütün yeteneğini sergilemek, aklını anında ortaya koymak, hızlı hareket etmek, oyun okumak, taktik üretmek, beraber sevinmek, koşmak, yere yatarak havada uçarak gol atmak, voleyboldaki gibi blok yapmak, basketboldaki gibi top sürerek savunma adamını geçmek, futboldaki gibi topu doksana takmak, yedi kişi ile aynı anda hücum etmek, yedi kişi ile aynı anda savunma yapmak… 

               Mm 
       
Hentbol sporu öyle çok şey barındırır ki içinde anlat anlat bitmez. Gelin en iyisi size bir sporcu da bunu anlatayım. Adı Ramazan, soyadı Döne. Bizler ona kısaca Ramo deriz ama onu uzun uzun tarif ederiz.
Futbolda herşeyi ile iz bırakan sporcuları getirin aklınıza… Bir Lefter’i, bir Aykut Kocaman’ı, bir Cemil Turan’ı, bir Metin Oktay ya da bir Baba Hakkı’yı… Hentbolda  böyle iz bırakan isimlerden bir tanesi de Ramazan’dır.
Hentbolcudan önce gelir kişiliği… Ailesine verdiği önem ve değer ile, insanlara sunduğu gülümseme ve içtenlik ile ve tabii sahaya koyduğu oyun ve Ramo ile herkesin sevgisini, saygısını ve takdirini kazanmıştır.
Mili takımın ve Beşiktaş Mogaz’ın senelerdir değişmez ve vazgeçilmez sağ oyun kurucusudur. Messi olduğu sürece nasıl bütün ödüllerin çoğu ona gidecekse, sağ oyun kurucuda, sahada formasında Ramazan yazan biri olduğu sürece de hentbolun çoğu ödülleri ona gidecektir. Çünkü bu onu fazlasıyla hak eder. 


Çalışma disiplini, hentbol sevgisi; yüzüne, sesine, gövdesine yansıyan hentbol oynama isteği; her golü final goluymuş gibi atma, her topu son topmuş gibi alma, her şutu şampiyonluk şutuymuş gibi atma çabası ile bırakın rakip oyuncuyu rakip taraftarı bile bezdirir, hayran bırakır, kendisini alkışlatır. 
53 numaraya hentbolda kimse talip olmaz çünkü onun tek bir sahibi vardır, o da Ramazan Döne’dir. Rize’den yetişmiş olan bu muhteşem hentbolcu Beşiktaş Mogaz’ın Şampiyonlar Ligindeki en büyük kozlarından birisi olmuştur. Haftalarca, aylarca VELÜX EHF Şampiyonlar Liginde haftanın karmasına seçilmiştir. 
İşte böyle bir oyuncu, hentbolda hem milli takımlarda, hem oynadığı tüm kulüplerde büyük iz bırakan, büyük yer kaplayan böyle bir oyuncu geçenlerde milli takımdaki görevinin tamamlandığını belirtti ve milli takım kariyerini sonlandırdığını açıkladı.
Üzülerek belirtmek durumundayım ki hentbol camiası vefasız bir camiadır. Senelerce hentbola büyük emek veren sporculara ne teşekkür edilir, ne bir armağan verilir, ne de Allah muhafaza kendilerine bir jübile yapılır. Tüm değerli hentbolcular ve teknik adamlar sanki hiç milli takımlara ve hentbola emek vermemişler gibi kaybolur, unutulur giderler. Ellerinde, vitrinlerinde o günlere ait olan hiçbir emare olmadan, hentbolu bir yerlere taşıyan insanlar sanki onlar değilmiş gibi bir kenarda boğazları düğümlenmiş şekilde bekleyip dururlar.


Bu bölüm belki bu yazıda yazılmaması gereken bir bölüm ama hentbolun da artık bir şeyleri fark etmesi ve adım atmasını bekliyorum. Böyle güzel bir başlangıç Ramazan Döne ile olabilir. Evet, Ramazan Beşiktaş Mogaz’da oynamaya devam edecek. Bu nedenle şu an jübile yapılmayabilir ancak bir gece düzenlenip kendisine milli takıma verdiği tüm emekleri için teşekkür edilmelidir. 
Bu Ramazan’ın değil, benim de beklentimdir. Spor bunu gerektirir, sporculuk, hentbolculuk bunu gerektirir. Yıllarca, takımının büyük yükünü çeken, her başarı da ismi olan böyle bir sporcuya yapılması gereken doğru davranış budur.
Umarım kendisine unutulmaz bir gece düzenlenir ve vitrinine her baktığında eline alacağı ve kendisini iyi hissedeceği bir kupa, bir plaket, bir armağanı bulunur Ramazan’ın… Bu uzun yıllar sonra da şimdiki gibi iyi, gururlu  ve  hentbolcu olduğunu hissettirecektir kendisine…
Seyretmekten büyük keyif aldığım çok az hentbolcu vardır Türkiye’de.. Ramazan bunların en başındaki isimlerden birisidir.  Kendini tam olarak hentbolcu gibi hisseden, kendini tam olarak hentbolcu olarak gören, kendini tam olarak oyuna veren, kendini tam olarak sporcu gibi bilen ve ona göre davranan birisidir Ramazan ve biz bu nedenle kendisini çok sevdik, çok seyrettik ve çok alkışladık.
Umarım Beşiktaş Mogaz’da ki yılları uzun seneler devam eder ve umarım hentboldaki varlığı hiç bitmez. 
Güle güle kaptan. Yolun açık olsun. Biz seni hiç unutmayacağız. Biz seni hep hentbolun en yağız delikanlısı olarak anacağız.  

Zeynur Pehlivan

Posted by http://zeynurpehlivan.blogspot.com/ on 08:47  No comments »

0 yorum:

Yorum Gönder

Bookmark Us

Delicious Digg Facebook Favorites More Stumbleupon Twitter

Search