Zeynur Pehlivan; Beden Eğitimi Öğretmeni, Milli Hentbolcu, Antrenör, Hentbol Yazarı; Eğitim Uzmanı, Milli Hentbolcu Zeki Pehlivan'ın Eşi; Lise Öğrencisi, Milli Hentbolcu Doruk Pehlivan'ın Annesi

9 Kasım 2017 Perşembe

Tam da Eskişehir'e, Erkek Hentbol Milli Takımımızın  Belçika ile yapacağı maç için yolculuk yaparken, hem de bir Eskişehir'li olarak bunu yazmak gerçekten çok hoş bir tesadüf oldu. Çünkü şimdi yazacağım bu yazı da bir Eskişehir takımını anlatacak bir yazı olacak.


Biliyorsunuz ülkemizde Salon Hentbolunun 41 yıllık geçmişi var ve bu geçmişte de bazı öncü şehirler var. Salon Hentbolu ilk yolculuğuna Yaşar Sevim başkanlığında ve Erol İlgin, İsmail Yolcu, İsmail Hakkı Esemen, Sedat Muratlı, Murat Kılıç gibi isimlerle Ankara'da yola çıktı. Ankara ile birlikte Adana, Eskişehir, İzmir, Bursa ve Trabzon gibi şehirler de bu güzel yolculuğa katıldı.

Bu yıllarda bu yolculukta olan insanlardan birisinde benim. Küçücük bir çocukken ve hentbol nedir hiç bilmiyorken tanıştım bu güzel sporla... Daha çok birlikte olunca da aşık olmuştum bu güzel spora...



Eskişehir, hentbolun var olmasında öyle büyük görevler üstlenmişti ki ilk yıllarda...
Çok değerli hocamız Murat Kılıç, ki hentbolu Eskişehir'de ilk duyuran, sevdiren, getiren, benimseten kişidir, ile birlikte aynı Murat Kılıç hocamızın verdiği çaba, özveri, bir şeyi var etme gayretini gösteren, hentbola çok büyük emekleri olan Hüseyin Mor, Sırrı Özşen, Hamit Türkmen, Şükrü Oytan, Ahmet Hikmet Türe, Metin Tomsuk, Kenan Öner gibi çok kıymetli hocalarımız vardı Eskişehir'de... Ve bu çabalar, bu insanlar sayesinde ilk kupaların, ilk şampiyonlukların çoğu Eskişehir'e gelmiştir. 

Bir dönem Eskişehir adeta bir Organize Sanayi gibi çalışmaktaydı. Eskişehir adeta bir hentbol fabrikası gibiydi. Milli takımlara da, İstanbul'un birçok iyi takımlarına da bu antrenörler ve bu antrenörlerin yetiştirdiği sporcular giderdi.  Öylesine büyüktü Eskişehir'in hentboldaki yeri...

Evet, Eskişehir hala hentbolda öncü isimlerden birisi, hala okullarda şampiyonluklar kazanan bir şehir ama, geride bıraktığımız yıllarla birlikte yukarıda saydığım bu isimlerinde hentbolu bırakmaları veya bıraktırılmaları, çoğunun Eskişehir'den ayrılması ile artık Eskişehir, sahip olduğu Hentbol Fabrikası şehri olma özelliğinden uzaklaşmaya başladı. 



Eski günlerde Kılıçoğlu Toprakspor ve Eskişehir ETİ Bisküvilerinin yarattığı havayı, yakaladığı başarıyı diğer takımlar yakalayamadığından da, insanların vitrinde gördüklerini şeyleri hatırlamaları gibi, artık hentbol Eskişehir'de biraz arka planda kalmaya ve unutulmaya başlanmıştı. 

Bir Eskişehir'li olarak bu duruma, yani herkesin hentbolu çok iyi bildiği yıllardan, kimsenin hentbolu ağzına almadığı hatta gençlerin bile hentbolu bilmediği, ilgi göstermediği yıllara geldiğimizi görüyor ve çok üzülüyordum ki, imdadıma Selka yetişti. Hem de öyle bir yetişti ki!

Bir sene içinde Süper Lige çıkmayı başararak büyük bir işe imza attı ama ben Selka'nın yaptığı diğer muhteşem işlerden bahsetmek istiyorum. 

Hentbol kendi çocuğum olduğu için söylemiyorum ama, ki benim çocuğum da hentbolcudur; öyle güzel, öyle dinamik, öyle estetik ve içinde öyle güzel enstantaneler barındıran bir spordur ki! Bunu Hentbol Kulüpleri, özellikle Süper Lig kulüpleri nasıl görmez anlamış değilim!

Maalesef bu güzellikleri bir türlü gün ışığına çıkarmak istemeyen bir yapımız, bir tuhaf döngümüz, bir kabullenmişliğimiz var.



İnsan bir spor kulübünü, bir branşı, bir takımı niye yaratır ki! O spora, o şehre, o şehrin güzel insanlarına, gençlere, geleceğe hizmet etmektir, değil mi! Bunu da öyle kapıları herkese kapatıp, insanlara ulaşmadan, okullara, halka yakınlaşmadan, sessizce bekleyerek; o kitleye ve o amaca ulaşmak mümkün müdür!

Bunu iyi yapan bir iki kulüp var hentbolda ama onlarda, futbol kulüpleri olduğu için, taraftarları olduğu için!

Ama şimdi; "Aman! Yenildiğimizi kimseler duymasın!" zihniyeti ile hareket eden, duyurular bile yapmadan kendi kendilerine maç yapan, utanmasam "Hentbol oynadıkları için utanıyorlar olsa gerek!" diyeceğim takımların aksine, sporun bir eğlence, bir şölen olduğunu, bunun da ancak insanlarla yapılacağını çok iyi bilen ve bunun için hiçbir çabayı, masrafı düşünmeyen bir Selkaspor var. 

Yaptıkları inanılır gibi değil! Hentbola, spora, Eskişehir ve Eskişehirlileri öyle bir önemsiyorlar ki! "Aman nazar değmesin bu kulübe!" diyerek tahtaya vuruyorum.

Hentboldaki insanlarımızın hemen hemen hepsi, hentboldaki "kaliteden", yani hentboldaki kalitesizlikten şikayetçidirler ama nedense, hentboldaki kaliteyi yükseltmek için ne sahada, ne tribünde, ne de performanslarda bir değişiklikler yaparlar. 

İşte şimdi bütün bunları, elinin tersi ile bir tarafa itip, "Hentbol öyle değil, böyle sunulur!" diyen bir takım var! Hem de Eskişehir'de, benim canım memleketimde, hentbolun beşiği olan şehrimde!

Neler yaptığını yazsam "Bunu hentbol için mi yapıyorlar!" diyenler olabilir aranızda...
Evet, bunu Selka, hem de hentbol için yapıyor! Eskişehir için, spor kültürü gelişmiş bir kent ve gençlik yaratmak için yapıyor!

   Nin nnnnn nnnn
           

Selka'nın Süper Ligde henüz ilk senesi olduğunu hatırlatarak başlıyorum neler yaptığına...

1- Hentbol Takımlarının maçlarını S Sport'da yayınlanmasını sağladı. (Müthiş ötesi!)
2- Hemen bir genç, yıldız ve minik takımlar oluşturdu. (10 numara!)
3- Yaptığı etkinliklerle Eskişehir'e hentbolu duyurdu, duyuruyor.(Süper!)
4- Takımlarına Beton Adamlar ismini verdiler. (Öyle ya, bir takımın ismi olmalı!)
5- Maskotları bile var! (Harika!)
6- Maçlarında anonsçuları bile var! (Çok güzel!)
7- Bilboardlarda Beton Adamlarların haberleri bile var! (Çok hoş değil mi!)
8- Hepsinden önemlisi de; bütün kente ulaşmaya, bütün evlerin kapılarını çalmaya ve hentbolun ismini duyurmaya çalışıyorlar! (Ne denir ki!


Yaptıkları ile hentbola, insana ve bir kente değer veriyor, değer katıyor Selka!
Zaten bir Avrupa şehri olan Eskişehir'e, hentbolu da bir Avrupa'lı gibi sunuyor Selka!
Tüm bunları nerede, başka hangi takımda görebilirsiniz? Hangi takımda görebildiniz?
Hiçbir yerde, hiçbir hentbol takımında! 
Ben sadece Eskişehir'de ve Selka'da gördüm!

Hentbolun hep Selka'nın yaptığı gibi tanıtılması, sunulması gerektiğini düşünmüşümdür.  Hentbolun değişmesi ve gelişmesi için ona değer veren kulüplerin ve insanların hentbolda olması gerektiğini, hentbolun diğer takım sporlarına yetişmesi için basketbolun, voleybolun yaptığının yapılması gerektiğini düşünmüşümdür. 

Selka işte şimdi tam olarak bunu yapıyor!
Selka, sadece Eskişehir'de ki hentbolu, güzel hentbol günlerini tekrar canlandırmakla kalmıyor, hentbolun çıtasını yükseltiyor, hentbolu fazlasıyla yüceltiyor!

Sporun tüm saygınlığı ile selamlıyorum Selka'yı ve teşekkürlerimi sunuyorum!
Ne dersiniz! Avrupa'da ki takımlar, Eskişehir ETİ'den sonra, kulüplerde müthiş mücadeleler veren yeni bir Eskişehir takımı ile daha tanışırlar mı dersiniz! 

Zeynur PEHLİVAN



















































































iPad'imden gönderildi
Posted by http://zeynurpehlivan.blogspot.com/ on 09:43  No comments »

0 yorum:

Yorum Gönder

Bookmark Us

Delicious Digg Facebook Favorites More Stumbleupon Twitter

Search