Zeynur Pehlivan; Beden Eğitimi Öğretmeni, Milli Hentbolcu, Antrenör, Hentbol Yazarı; Eğitim Uzmanı, Milli Hentbolcu Zeki Pehlivan'ın Eşi; Lise Öğrencisi, Milli Hentbolcu Doruk Pehlivan'ın Annesi

9 Mart 2015 Pazartesi

Sokakta Oynayamayan Çocuklar ve Spor


Hepimiz sporda altyapının önemini çok iyi biliyoruz. Bu sadece Hentbola özgü bir olay da değil. Hangi spor adamına veya antrenöre sorarsanız sorun altyapının öneminden, bir sporun gelişimi için küçük yaştan başlayan eğitimin öneminden söz eder.

Ancak, bazen bizlerin atladığı ya da görmek istemediğimiz bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Altyapı diye bahsettiğimiz bu kesim, spor okulu, minik, küçük, yıldız ve genç şeklinde kategorize edilen ve bir şekilde oluşturulan gruplar. Planlı ya da plansız bir araya getirilen bu çocukları ya da sporcuları özellikle Hentbolda çok fazla seçme şansımız bulunmuyor. Genelde basketbol sonra voleybol ve son olarak hentbol alternatifiyle geliyorlar ya da getiriliyorlar.

Artık neredeyse tamamen yok olmuş bir sokak oyunu ve sokak becerisi yoksunu bu çocuklar, anne ve babalar tarafından sokak oyununun yerini alsın diye getirilir oldu. Buradaki önemli konu ise, bu çocukların hepsinin anne babalar tarafından gönderildikleri spor branşında çok başarılı olmaları gibi bir beklentilerinin olması, bunun yanında gittikleri branşın antrenörleri tarafından da genel antrenman işleyişi içinde çocukların özel ihtiyaçlarına, gelişim hızlarına, becerilerine, duygu durumlarına vb. bakılmadan hepsinden aynı yüksek başarı ve performansın beklenmesi. Öncelikle gelişmiş branşlarda (basketbol, voleybol gibi) çocuklardan beklentilerinin çok yüksek olması, aşırı bir rekabet ortamının olması, beklentilerin ötesinde bir sayısal yoğunluğun ve talebin olması, antrenman yoğunluğu, bu çocukların hemen hemen %99’unun hayal kırıklığı ve üzüntü ile karşılaşmalarına sebep olmaktadır. Zaten eğitimle ilgili bir kıskacın içinde yer alan, hafta içi okul ve antrenman, hafta sonu dershane, kurs ve antrenman/maç yoğunluğunda nefes alabilecekleri ve rahatlayacakları yerler olması gereken sportif etkinlikler aileyle birlikte bir azap haline dönüşmekte ve çocuklar bu spordan kırılmış ve üzülmüş bir şekilde uzaklaşmaktadırlar. Özellikle 8. sınıf ve 12. sınıf düzeylerinde yaşanan bu kırılmalar sporun en kritik noktalarında çocukların spordan uzaklaşmalarına, verilen ya da verilmeye çalışılan tüm emeklerin ve birikimlerin de ziyan olmasına neden olmaktadır.



Hentbol için aslında fırsat olabilecek bu durum iyi değerlendirilebilirse pek çok sporcuyu kazanabiliriz. Rekabetten  ve yüksek performans beklentisinden uzak, çocukların önce içinde bulunduğu ortamı seveceği, eğitimle ilgili kaygıların azaltıldığı, sporcu olarak değerli hissettirildiği, gelişim özelliklerinin izlendiği ve kişiye özgü özel çalışma programlarının önerilebildiği, kısaca sporcunun içinde bulunmaktan mutlu olduğu ve gelecekte bu camianın bir şekilde üyesi olmayı hedeflediği bir sistem oldukça yararlı olacaktır.

Saygılarımla.

    Dr. Zeki Pehlivan
zepehlivan@yahoo.com



Posted by http://zeynurpehlivan.blogspot.com/ on 13:04 in    No comments »

0 yorum:

Yorum Gönder

Bookmark Us

Delicious Digg Facebook Favorites More Stumbleupon Twitter

Search