Sponsorluk
ve Hentbol
Herşey
hayal etmekle başlar. Efsanevi lider Martin Luther King, ayrımcılığa karşı yaptığı
konuşmasında “I have a dream today” “Bugün bir hayalim var.” demişti. O gün
imkansız gibi görünen “ayrımcılıkla” ilgili bu hayal, bu gün şiddetini
yitirerek azalmış hatta bitmiştir.
Türk
sporununda dünya standartlarında bir seviyede yer alabilmesi, yine Türk Sporunu
sponsorlarla buluşturma hayali ile başlamış ve devam etmektedir. Çıkarılan
yasalarla bu hayal gerçekleşmeye başlamış ve hızlı bir ivme ile devam
etmektedir. Sponsorluk yasası, federasyonların özerkleşmesi, moden tesisler hızla
sporumuzun içinde hayat bulmuştur. Ancak, Türkiye’deki her spor branşı aynı
ivmeyi ve şansı bulamamışlardır. Bunlardan biri de Hentboldür.
Spor
bir iletişim ürünü olarak ortaya çıktıkça, yetenekli insanların spora girmesi
sonucu, sporcuya ve spor dalına çeşitli fırsatlar ortaya çıkmaktadır. Ancak bu
fırsatların en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlayacak kurumlar federasyonlardır.
Federasyonlar, spor sistemlerinin en önemli yapılarıdır ve profesyonel bir örgütlenmeye
ihtiyaçları vardır. Bunun nedeni ise aşağıda bahsedeceğim sponsorluktaki önemli
bazı noktalar nedeniyledir.
Sporda
çok büyük sponsorluklar yapan şirketlerin gözüyle sponsorlukta olmazsa olmaz bazı
hususlar bulunmaktadır. Bu şirketlerin, bir projeye sponsor olmadan önce çok
basit bir soruları vardır. “Neden bu işe
sponsor olalım?”. Bunun arkasından birçok farklı sorular gelecektir ancak
temelde en büyük ve en basit soru budur.
Bu
sorunun cavabını bulmak için, sponsorlukla ilgili bazı önemli noktaların
dikkate alınması gereklidir. Öncelikle, sponsorlukta herşey uyumlu olmalıdır. Sponsorluk yapacak firmanın, sponsorluk
stratejisi ve planlarının teklif edilen spor dalı ile uyumlu olması gerekir. Spor
kitlelere ulaşma yolunda önemli bir alan. Fakat bunu yaparken amaç, hedef
kitle, marka bilinirliği ve bütçe gibi konularda uyum sağlanması gereklidir.
Sponsorluk yapılacak spor dalının hedef kitlesi, sponsor olacak şirketin hedef
kitlesi ile örtüşmelidir. Ayrıca burada kitlenin büyüklüğü de önemlidir. Daha
küçük kitlelere hitap eden ancak iletişimi etkin spor dalları da vardır.
Sponsorlukta
hedef kitle net olarak tanımlanmalı. Spor dalı ile sponsorluk
yapacak şirketin hedef kitleleri örtüşmeli. Amaç olarak spor dallarının hedefi
başarıya ulaşmaktır ve sponsor desteği çok önemlidir. Ancak, başarıya giden
yolda elde edilecek kazanımlar da önemlidir. Nitelikli insan yetişmesine
katkıda bulunmak, başarılı insanlara destek olmak bunlardan bazılarıdır. Sponsorlukta
amaç, daha çok bilinirliğin arttırılması ve marka imajına olumlu etki olarak
düşünülse de, sonuçta sportif başarı gerçekleşmese de, sosyal sorumluluk ve
toplumsal fayda sağlama bilinci somut ve her iki tarafın paylaşabileceği ortak
hedeflerdir.
Sponsorluğun
bütçesi
net olmalıdır. Öngörülemeyen bütçeler görülmek istenmez. Bütçenin
netleştirilmesi veya teklif aşamasında, birtakım metodlar kullanılabilir.
Örmeğin, bir takım sponsorluk kategorileri sunulabilir. Tek kategori varsa
tavan veya taban fiyat belirlenebilir.
İşin
zamanlama ve aksiyon planı açıkça görülmelidir.
Sponsorluk süresi, yani nekadar zaman için geçerli olacağı, hangi aşamalarda
neler yapılacağı açık bir şekilde belirtilmelidir.
İşgücü
ayrımı. Sponsor olan ve olunan kurumun işlerin yürümesi için delege
edilmiş işgücünün bulundurulması, etkin koordinasyonu ve çalışma prensiplerini
belirlemesi gereklidir.
Sponsorluğun
uygulamasının
gerçekleştirilebilir olması. Bu önemli bir konudur. Sponsorlukta
belirlenen hak ve yükümlülüklerin her iki taraf içinde zamanında ve tamamıyla
uygulanabilir olması gerekir.
Sponsorluk
ölçümlenmeli
ve denetlenebilir olmalı. Sponsorluğun etkilerini gözlemleyebilmek
sponsor için çok önemlidir. Hiçbir sponsorluk başladığı yerde bitmemeli.
Sponsorluk bir gelişim sürecidir. Bu da ölçümlenmeyle mümkün olabilmektedir.
Birçok firmanın geliştirdiği parametrelerden biri (awareness) bilinirlik
değişkenidir. Kurumun herhangi bir aktivitesinden sonra bilinirliğim şukadar
arttı diyerek ölçümleme yapmaktadır. Ancak bu, o kadar kolay değildir. Çünkü
tüketici, beklendiği kadar çabuk öğrenip, algılamamaktadır. Değişim zamana
yayılmalı ve sponsorun içinde bulunacağı etkinliklerin zamanlaması, planlaması,
süresi buna göre hesaplanmalı.
Sponsorluk
bir bütünleşmedir ve burada iki taraf vardır. İki
taraftan bağımsız yeni bir ilişki inşa edilir. Yönetilen bu ilişkidir. Tüketicinin
öğrenme süreci tamamlandığında sponsorluk anlam kazanmaya başlar.
Yukarıda
da özetle anlatmaya çalıştığım gibi, bir değer yaratmak istiyorsak, profesyonel
bir yapıya ihtiyaç vardır. Kaliteli iş yapan, işini seven, işiyle ilgili
yeterliklere sahip, insan ilişkileri iyi, karar verebilen, planlama ve
organizasyon becerisi olan, takım çalışmasına yatkın, yaratıcı ve üretici
insanların istihdam edildiği bir federasyon yapılanması gerekli. Bu şekilde
kendi malımızı satılabilir hale getirmeliyiz ki, sponsorların yukarıda saydığım
temel beklentilerine karşılık verebilelim. Aksi halde sponsor bulunamadığı
yerde artık kendimizi, sporumuzu geliştirme ve diğer spor dallarıyla rekabet
edebilme şansımız çok zayıf olacaktır.
Dr.
Zeki Pehlivan
0 yorum:
Yorum Gönder