Zeynur Pehlivan; Beden Eğitimi Öğretmeni, Milli Hentbolcu, Antrenör, Hentbol Yazarı; Eğitim Uzmanı, Milli Hentbolcu Zeki Pehlivan'ın Eşi; Lise Öğrencisi, Milli Hentbolcu Doruk Pehlivan'ın Annesi

14 Ocak 2016 Perşembe


5 Aralık tarihinde başlayan Kadınlar Hentbol Dünya Şampiyonası dün (20.12.2015) Norveç’in şampiyonluğu ile sona erdi. 

Bugün burada, ne bizim bu şampiyonada neden olmadığımızı, ne sürekli söylenilmesine rağmen neden final oynayan Hollanda gibi bir projemiz olmadığını, ne de turnuvada harikalar yaratan Kazakistan’ı bile nasıl kıskandığımı sizleri yazıp önce kendi, sonrada hentbol camiasının canını sıkmak istemem. O nedenle bugün turnuvayı en üst basamakta bitirerek yazılmayı en çok hak eden, Dünya Şampiyonu Norveç Kadın Hentbol takımını yazmak istiyorum. 

Takımın bugün başındaki isim Dünyanın En İyi Kadın Hentbol Takımı Antrenörü  seçilen Thorir HergeirssonAncakNorveç’i Norveç yapan, Norveç’e bugünkü hentbolu oynatan, 1994 yılından 2009 yılına kadar büyük başarılara ve yeniliklere imza atan efsane kadın antrenör Marit Breivik’tirHergeirsson, bu isimden sonra göreve gelen ve bu başarıları devam ettiren kişidir.

Norveç’in bugün oynadığı hentbol, savunmasındaki rakibi yıpratıcı dinamiklik ve sertlik hep Marit Breivik’in eseridir1990 yılları ve öncesinde benimsenen, çokça uygulanan 6:0 savunma anlayışındaki statik, hantal savunma sistemini değiştirmek Breivik’in Norveç hentbolunda yaptığı ilk değişimdi. Breivik, sadece sağa sola kayma adımları ile yapılan veya rakibi uzak atışa sürüklemeye yönelik olan bu savunma anlayışından vazgeçmiş, dün finalde gördüğümüz gibi öne geri hiç durmayan bacaklar, rakip topu aldığı andasahanın neresinde olursa olsun oyunu durduran, rakibe şut şansı tanımayan bir savunma anlayışı getirmişti.

Bu turnuvada Norveç takımındaki sağ oyun kurucu Nora Mork’un kaleci oyuncu olarak hücuma dahil olması, yani takımda bir kişi iki dakika cezası almış ve kenarda beklerken veya sadece taktik olarak, kaleciyi kenara çekip, kaleci olmayan bir oyuncuya farklı renk triko giydirerek takım hücumuna destek verme olayıda  Marit Breivik’in hentbola kazandırdığı bir yeniliktiİzlanda’lı Hergeirsson’a sadece bunları geliştirmek kaldı.

Ancak, Thorir Hergeirsson da, yeniliklere açık bir insan. Mesela 2012 Avrupa Şampiyonluğunu Karadağ’a kaptırdıktan sonra, “Avrupa bizim sistemimizi öğrendi, yeni şeyler bulmalıyız, denemeliyiz” diyerek Güney Kore ile bir anlaşma yaptı. Kore Norveç’in savunma sistemini, Norveç Kore’nin aldatma anlayışını öğrenecekti. Bunun için her iki ülke, kendi ülkelerinde senede birer kez birlikte kamp yapmaya karar verdi.

Hergeirsson, bir şeyi daha çok iyi yaptı. “Başarı, insanların kişiliğine bağlıdır” diyerek çalışacağı insanları iyi seçti. Teknik kadrosuna bir zamanlar Olimpiyat, Dünya veya Avrupa Şampiyonluklarına imza  atmış kuzey ülkelerininhentboldaki önemli isimleri dahil etti. 

Kalenin altı metre önünde oynanan oyundaki en büyük yardımcısı da1994 yılında Dünyanın En İyi Oyuncusu seçilen, Avusturya’nın Hypo Niederösterreich takımı ile kulüplerde büyük başarılara imza atan kadın sporcu İsveç’liMia Hermansson Hogdahl oldu.

Kaleye de, yıllardır Norveç kalesinde gördüğümüz LundeGrimsboSolberg gibi isimleri, Avrupa’nın hep en iyi kalecilerini yetiştiren İsveç’li Mats Olsson’u getirdi. 

Stefan LövgrenMagnus AndersonMagnus WislanderStaffan Olsson ile bir dönem erkek hentboluna damga vuran İsveç ekibinde yer alan efsane kaleci Mats Olsson, 2005 yılında, uzun dönem kaleci projesi ile göreve getirildi ve her defasında yeni yeni isimler çıkardı. Şu an Norveç takımında yer alan kaleciler olmasa dahi, birkaç kaleciyi hazırda bekletiyor Olsson.

Tüm bu nitelikli kadronun birleşmesiyle her sene şampiyonluğun tek favorisi olan, her maçını seyretmeye doyamadığımız Norveç kadın hentbol takımı çıkıyor sahneye.

Ve bizlerde bu takımın her sene değişik isimlerle turnuvalara gelmesine, önemli isimleri kadro dışı bırakmasına ve buna rağmen kürsünün hep ilk sıralarında yer almalarına hiç şaşırmıyoruz. Çünkü hentbolu takip eden herkes iyi bilir ki, Norveç, İsveç veya Danimarka gibi kuzey ülkelerinde herçocuk dünyaya gözünü hentbol salonlarında açar, konuşmaya “hent-bol” diyerek başlar, ilk adımını hentbol topuna doğru atar.

Bu sistem ve bu kültürle koşmaya başlayan bir ülkedendesayısız oyuncular çıkmaya, yetişmeye başlıyor. Nereden geldiği belli olmayan şutlar, nereye koşacağı belli olmayan deparlar atılıyor. Neredeyse toptan daha hızlı koşan bacaklar, hiç pas hatası yapmayan eller oluyor. Sağ elini kullandığı gibisol elle top alan, şut atan Heidi Löke gibi, kendi deyimiyle bir boğa kadar güçlü pivot oyuncular yetişiyor. Sahada koşan, yedek bankında veya tribünde oturan her oyuncunun mükemmel bir hız, güç  ve tekniğe sahip olduğu muhteşem bir takım çıkıyor ortaya

Eklem yerlerine makine yağı sürülmüş gibi inanılmaz bir dinamiklikle çalışan bu kızlar, her sene olduğu gibi geliyor ve kürsünün en üst basamağına yerleşiyor. Sanırım hentbolda milli formayı giydiği anda mutlaka en büyük madalyalardan birinin boynuna asılacağını çok önceden bilen tek ülkedir Norveç. 

Dünya Şampiyonu Norveç oldu ve bizlere onları yazmaktan, tebrik etmekten, seyretmekten başka yapacak bir şey kalmadı. Sizlere sadece Norveç’i yazacağımı söylemiştim ama yeni yıl yaklaşırken Türk hentbolu için bir temennide bulunmam umarım bu kuralı bozmaz. 

Allah, her takıma Nora Mork gibi bir sağ oyun kurucu, Camilla Herrem gibi bir sol kanat, Heidi Löke gibi bir pivotStine Oftedal gibi bir sol oyun kurucu, Kari Grimsbo gibi bir kaleci, Thorir Hergeirsson gibi bir antrenör nasip eylesin. 

Kazandıkları başarılar içinde söylenecek tek bir söz var. Darısı Türk hentbolunun başına..

 


Posted by http://zeynurpehlivan.blogspot.com/ on 10:18  No comments »

0 yorum:

Yorum Gönder

Bookmark Us

Delicious Digg Facebook Favorites More Stumbleupon Twitter

Search