Zeynur Pehlivan; Beden Eğitimi Öğretmeni, Milli Hentbolcu, Antrenör, Hentbol Yazarı; Eğitim Uzmanı, Milli Hentbolcu Zeki Pehlivan'ın Eşi; Lise Öğrencisi, Milli Hentbolcu Doruk Pehlivan'ın Annesi

14 Ağustos 2016 Pazar


İzin verirseniz sizlere Brezilya karşısında sergilediğiniz oyun ve mücadele için birkaç söz söylemek isterim. 
Ben eski bir hentbolcuyum. Bizim branşta vücut vücuda, yakın ve birebir mücadele vardır. Hız, dayanıklılık, sürat, kuvvet, akıl en üst noktadadır. Sürekli bir dinamiklik, sürekli bir görsellik vardır. Oyun ritmi hiç bozulmaz, hiç yavaşlamaz ve bunların sonucunda da onlarca top ağlarla buluşur. 
Bu özelliklerin hepsi basketbolda da vardır. Basketbolu, hentbolu güzelleştiren tüm bu özelliklerdir. Hatta sadece bunlar değil, top, pas, dripling, hızlı hücum, aldatma, pivot gibi terimler her iki branşta da mevcuttur. Basketbol ile hentbol branşları bu gibi özellikleri nedeniyle birbirlerine çok benzerler ve bu nedenle çok sevilirler. Dinamik, akıcı, estetik yönleri çok fazladır.

Ancak şunu söylemeliyim ki, siz benim düne kadar sahip olduğum bir düşünceyi tamamen yok ettiniz! Herşeyi alt üst ettiniz!
Utanarak ve sıkılarak itiraf ediyorum ki, ben düne kadar erkek basketbolunun mükemmel bir spor olduğunu, kadın basketbolunun erkek basketboluna göre daha yavaş, daha durağan, daha keyifsiz olduğunu düşünüyordum.
Özür diliyorum. Gerçekten çok özür diliyorum.
Çünkü Brezilya karşısında seyrettiğim basketbol, birçok erkek takımının ortaya koyacağı bir basketbol değildi. Çünkü dünkü mücadelenizde basketboldaki, hentboldaki, spordaki herşey vardı. O ne dayanıklılık, o ne kuvvet, o ne istek, o ne mücadeleydi öyle! 

Bir hentbolcu olarak değil, bir kadın olarak sizlerle büyük gurur duydum. Sahadan galip ayrılmak için verdiğiniz mücadele her yönüyle inanılmaz bir mücadeleydi. Her dakikası büyük alkışı hak eden bir mücadeleydi. Bunu ancak sizler hissedebilir, sizler anlatabilirsiniz ama ev sahibi takım önünde, binlerce seyirci karşısında, onlarca sayı gerisinde pes etmemeniz inanılacak, tarif edilecek bir şey değildi. 
Ekran başına kilitlediniz bizleri..
Her sayıda yüreğimizi hoplattınız..
Her top çalmada kalbimizi fethettiniz..
Her sayıda ayağa fırlattınız..
Bize büyük gurur ve mutluluk yaşattınız.
Teşekkürler ediyorum.
Artık biliyorum! Bu basketbol başka bir basketbol, bu mücadele başka bir mücadele, bu takım başka bir takım, bu kadınlar başka bir kadınlar..

Yaptığınız iş öyle büyük ki!  Ortaya koyduğunuz güç, istek öyle büyük ki!
Etkilenmemek, beğenmemek, alkışlamamak, güzel söz söylememek mümkün değil!
Verdiğiniz bu mücadele basketbol adına, basketbolu sevdirme adına öyle büyük bir başarı ki! Dünkü maçtan sonra eminim "Ben peri olmak, ben Nevriye olmak, ben Işıl olmak istiyorum." diyen yüzlerce, binlerce çocuk olacaktır. Ya da benim gibi "Bu kadın basketbolu, bu kadın direnci, bu kadın isteği ne kadar muhteşemmiş!" deyip salonlara giden yüzlerce, binlerce kadın..

Bizlere böylesine unutulmaz bir maçı yaşattığınız için onlarca, yüzlerce kez tebrikler! 
Bu muhteşem maçta direndiğiniz her dakika, uzatma dakikalarında ayakta kaldığınız her saniye, topa sahip olmak için atladığınız her hamle, rakibi savunmak için yaptığınız her savunma, maçı kazanmak için son saniyeye, son sayıya kadar attığınız her adım için sonsuz teşekkürler.

Olimpiyat Oyunlarında ülkemizi temsil eden tek kadın takımı olarak sizlerle gururlanıyorduk ama bundan sonra sizlerle daha çok gururlanacağız, daha çok umutlanacağız, daha çok unutmayacağız. Tekrar tekrar tebrikler ve sonsuz başarılar. 

@TBF #basketbol #hentbol #PotanınPerileri
Posted by http://zeynurpehlivan.blogspot.com/ on 22:23  No comments »

0 yorum:

Yorum Gönder

Bookmark Us

Delicious Digg Facebook Favorites More Stumbleupon Twitter

Search