Sezon Geçişi
ve Önemi
Bir sezon daha tamamlandı ve herkes iyi bir dinlenmeyi
hak etti. Ancak bu dinlenmenin dozu
biraz abartılınca yeni sezonda bunun acısı fazlasıyla çıkıyor. Çünkü spor
nankör bir iş. Bir sezon boyu antrenman yaparsınız, çalışırsınız, formunuzun en
üst noktasına çıkarsınız, ama… Sezon biter ve her şey biter. Eğer siz iyi bir
sporcu, profesyonel bir hentbolcu olarak bir sezon boyu elde ettiğiniz
antrenmanlılık düzeyinizi ve fiziksel edinimlerinizi tamamen bir kenara
bırakıp, pasif dinlenmeye geçerseniz, yeni sezonda antrenörlerinize allah
kolaylık versin. Tabi ki size de.
Evet biraz değişik bir giriş oldu. Konunun önemi
açısından böyle bir giriş yapmak gerekliydi sanırım. Türkiye Bayanlar Süper
Ligi Play-Off Maçları’nın en sonuncusu 01 Mayıs 2014 Perşembe günü, Türkiye
Erkekler Süper Ligi Play-Off Maçları’nın en sonuncusu ise 23 Mayıs 2014 Cuma
günü yapıldı. Bu maçlar liglerimizin en son maçlarıydı. Bunlardan önce elenip
maç ve antrenmanları biten takımlarımız da çoğunlukta bulunuyor. Bu maçlardan
sonra hentbolcülerimiz acaba ne yapıyorlar?
Tatil dönemini ne tür sportif etkinliklerle geçiriyorlar? Kaç defa
koştular? Uzun mesafeli yüzme yapıyorlar mı? Hafif de olsa ağırlık çalışması
yapıyorlar mı? Ya da başka branşlardan (voleybol, basketbol, tenis vb.)
sporlarla ilgileniyorlar mı? Spor bilimci Bompa’nın “tatil” değil iki sezon
arası “geçiş dönemi” olarak adlandırdığı bu uzun süreçte hentbolcülerimiz neler
yapıyor, merak ediyorum.
Bence bu konu çok önemli bir sorun. Eğer sporcularımız
her şeyi kulübünden, antrenöründen bekliyor ise o zaman hentbolümüzün
ilerlemesi mucizelere kalmış demektir. Çünkü, her sporcunun özellikle de Süper
Lig oyuncularının, kendi performanslarıyla ilgili olarak özel çalışmalar
yapması beklenir. Takımların durumları netleşmemiş, paralar alınamamış,
antrenörler kötü planlamalar yapmış ya da başka nedenler bizi bulmuş olabilir.
Ancak, bu tür mazeretlerin sporcu olarak bizlere hiçbir olumlu katkısının
olmayacağı, aksine gelecekle ilgili planlarımızı da aksatabilme ihtimalinin çok
yüksek olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Ayrıca bu ara geçiş döneminde beslenme
ve alkol alımı ile ilgili de büyük sıkıntılar olduğu bilinmektedir. Kontrolsüz
bir kilo artışı daha sonra bu kiloların verilebilmesi için çok yoğun çalışma
yapmayı gerektirmektedir. Kulüplerin sezon açılış tarihlerinin de her sporcuya
göre ayarlanamayacağı ve onlara özel çalışmalarla başlanamayacağı için büyük
bir sorun olarak antrenörlerin karşısına çıkacaktır.
Özellikle sezon bittiğinde, sporcuların her şeyi bir
kenara bırakıp pasif dinlenmeye geçmesi ve bunu 2-3 ay gibi bir süre devam
ettirmesi kabul edilebilir bir anlayış değildir. 2-3 haftalık bir antrenman
kaybının bile telafi edilebilmesi için en az 4-5 hafta yoğun bir çalışma
ihtiyacının olduğu bu durumda, sezon geçişlerinde ne yaptığımız ya da ne
yapmadığımız önem kazanmaktadır. Aksu’ya göre, Bu dönemde yapılabilecek en kötü
şey “hiç bir şey yapmamaktır”. Çünkü antrenmanların bitiminden itibaren 2-4
hafta içinde dayanıklılık, 4-6 hafta içinde de kuvvet değerleri düşmeye başlar.
Kişinin verimi çok iyi olsa bile antrenmana ara verilen süre içerisinde önemli
biçimde düşüşler gözlenir. Antrenmanla kazanılan fiziksel uygunluk 4-8 haftalık
detraining (ara verme) dönemimde tamamen kaybedilebilir. Yüksek antrenman
düzeyine sahip sporcular 2-3 haftalık ara verme sonucunda antrenmansız
dönemdeki düzeylerine iner. Antrenmanlara kısmende olsa devam edildiği taktirde
detraining süresince ortaya çıkacak kayıpların hızı yavaşlayacak ve tekrar form
kazanılması daha kolay olacaktır.
Aşağıda sezon arası geçişte antrenman yapılmadığında
ne tür değişiklikler olduğu ile ilgili bazı bilgiler yer almaktadır (KAYNAK:http://miracsen.blogspot.com.tr/2013/06/antrenmana-ara-vermedetraining.html):
Antrenmana
Ara Verme Sonucunda Vücutta Ortaya Çıkan Değişklikler
Kalp dolaşım sistemi ve solunum işlevindeki
değişklikler: Bazı yapılan araştırmalara göre sporcular aerob dayanıklılık
antrenman sonrası 21 günlük yatak istirahatine alınmış kişilerde
aşağıdaki fizyolojik kayıp oranları gözlemlemişlerdir:
-Submaksimal yüklenmelerde kalp atımında artış
-Submaksimal atım hacminde % 25 azalma
-Maksimal kardiyak verimde % 25 azalma
-Maksimal oksijen tüketiminde % 27 azalma
gözlemlemişlerdir.
Bir çok çalışma; son antrenman sezonundan sonra 5-12
günlük ara ile her kas hücresinde bulunan kapiller sayısının % 10-20 oranında
azaldığını göstermektedir.
Detrainin sonucu oluşan uyumlar: Azalmış
MaksVO2-Azalmış a-VO2 farkı-Azalmış kardiak verim ve azalmış kapillarizasyon
Kas Kuvveti Gücünde Gözlenen Değişklikler
Hareketsizlik uzadıkça orantılı olarak kayıplar
hızlanır. Kaslarda haftada %1 oranında azalma görülür. Detraining süresince
kuvvet kaybı birkaç hafta sonrasında ortaya çıkar ve alt bedende kuvvet kaybı
üst bedenden daha fazla olur. Kuvvet verimi genelde pasif yaşantının 4.
haftasına kadar korunabilir.
Kuvvette Devamlılıkta Gözlenen Değişiklikler
Kuvvette devamlılık verimi 2 haftalık pasif yaşantıyla
azalır. Dayanıklılık, sporcu antrenmanı bıraktıktan 12 gün sonra aerob
enzimlerin %75 ini kaybederken, tekrar kazanılması için 24 gün
gerekmektedir.
Sürat,Çabukluk ve Esneklikte Gözlenen Değişklikler
Sürat, antrenmanla geliştirebildiği kadar, genetik
faktörlerinde önemli rol oynadığı bir özelliktir. Bu nedenle oluşan kayıplar
diğer özelliklere göre çok azdır. Yapılan çalışmalarda sprint antrenmanlarında
kazanılan özelliklerin antrenmanın bırakılmasını takip eden 7. hafta ile 6.
ay arasında antrenman öncesi düzeylere düştüğü bulunmuştur.
Hareket genişliği, pasif kalındığında esneklik
açısından çok çabuk kaybedilir. Bundan dolayı yıl boyunca esneklik çalışmak
gerekir.
Antrenmana
Ara Verildikten Sonra Tekrar Başlama
Daha önce antrenman yapmış bireylerin, antrenman etkilerine
uyum sağlaması daha kolaydır. Antrenmanı bıraktıktan sonra yeniden başlayan
kişilerde max vo2 deki değişiklikler görülmektedir. 7 hafta ara verildiğinda
max vo2 %3 düşer. Antrenmana verilen yedi haftalık aradan sonra, hemen yapılan
7 haftalık antrenmanda max vo2 başlangıçta gibi tekrar artış gösterir.
Yukarıda görülebileceği gibi, antrenmanlara çok uzun
süreli ara vermek sporcular açısından istenen bir durum değildir.
Profesyonelliğin bir gereği ve bu önerileri sporculuk yaşantısı boyunca uygulamış
ve çok yararını görmüş biri olarak şunu şiddetle öneriyorum: Yeni dönemde
herşeye yeniden başlamak istemeyen bir sporcu “ev ödevini” özenle yapmalı, ilk
hafta tam dinlenme daha sonra sağlıkla ilgili sorunları varsa bunları çözmeli
ve ikinci haftadan sonra zorlayıcı olmayan aerobik çalışmalara geçmelidir. Bu
çalışmalar mümkünse kendi branşından olmayan ve eğlenceli bir formda olmalı.
Ama mutlaka ara geçiş döneminde “aktif
dinlenme” yapılmalı. Kaldı ki bizim hentbol branşında en başta verdiğim
tarihlerde ara döneme başlayan kulüpler ile en iyi ihtimal Ağustos başı sezon
açacak kulüplerin sporcuları için bu uzun dönem çok iyi değerlendirilmelidir.
Dr. Zeki Pehlivan
0 yorum:
Yorum Gönder