Zeynur Pehlivan; Beden Eğitimi Öğretmeni, Milli Hentbolcu, Antrenör, Hentbol Yazarı; Eğitim Uzmanı, Milli Hentbolcu Zeki Pehlivan'ın Eşi; Lise Öğrencisi, Milli Hentbolcu Doruk Pehlivan'ın Annesi

3 Temmuz 2015 Cuma


Bu zamana kadar bu deyimle ifade edilen böyle bir felsefe duymamıştım. Ancak, Hentbol Antrenörleri Derneği’nin 1996 yılında çıkarmış olduğu “Yedi Metre” dergisini okuduğumda böyle bir antrenörlük yaklaşımı olduğunu öğrendim. Bu felsefenin, aslında çok da yabancısı olmadığımız, bugün de geçerliliğini koruyan ve altyapılarda özellikle dikkate alınması çok önemli olan bir yaklaşım olduğunu gördüm. “ACEP Felsefesi’nin anlamı; sporcuyu kazanmanın ilk, oyunu ya da maçı kazanmanın ikinci hedef olduğudur.”

Bugün de, geleceğe yönelik hedefleri olan bir çok antrenör için bu yaklaşım kullanılmaktadır. Antrenörlük, bir insan işidir ve bu felsefenin iyi görünüşü insan ilişkilerindeki anlayışla yakından ilişkilidir. Sadece çevrenizdeki sporcularla değil tüm herkesle iyi ilişkiler kurulması gerekir. Bununla birlikte, sporcuların en iyi performanslarını gösterebilmeleri için psikolojik, fiziksel ve sosyal yeteneklerini geliştirmelerine de yardımcı olunmalıdır. Burada yapılması gereken, antrenörlerin danışman olmalarıdır. Antrenörlük enerjisini, bilgisini, becerisini ve en önemlisi aklını bütün benliğiyle aktarmalıdır. Kısacası, felsefesini sporcularıyla paylaşmalıdır.

Antrenörler görevlerini yaparken egolarını evde bırakmalıdır. En çok ilgilendikleri konu, oyunu kazanmaktan çok gençlerin oynamaları ve kendilerini geliştirebilecek, özgüvenlerini kazanabilecek, kendilerini tanıyabilecekleri fırsatları yaratmak olmalıdır. Toplumsal baskılara karşı koyabilmek ve ne olursa olsun antrenörlük felsefesini koruyabilmek önemlidir. Antrenörün rolü, çeşitli yollarla sporcularda değerlerin gelişmesini sağlamak, karar vermeleri için fırsatlar sağlamak bu konuda onlara klavuzluk etmek olmalıdır. Felsefelerini sadece kelimelerle değil aynı zamanda davranışlarla da desteklemeli ve model olmalıdırlar. Böylece bu yaklaşım, onların kendi felsefelerini de geliştirmelerine yardımcı olacaktır.

Unutulmaması gereken, felsefenin ne söylendiğiyle değil ne yapıldığıyla ilgili olduğudur. Çoğu kez antrenörler iki hedef arasında seçim yapmak durumunda kalırlar. Bu seçeneklerin yönlendirilmesi ise antrenörlerin kendi doğruları çerçevesinde oluşturdukları felsefe ile ilişkilidir.




KAYNAK: Yedi Metre Dergisi, Hentbol Antrenörleri Derneği Eğitim Yayını, 1996 (2-3), Sayfa 29-32

(Bu yazı yukarıda verilen dergiden yararlanılarak hazırlanmıştır. Böyle yazıları bizlere kazandıran hocalarımıza teşekkür ediyorum.)

                                                                                                                           Zeki PEHLİVAN
Posted by http://zeynurpehlivan.blogspot.com/ on 11:23 in    No comments »

0 yorum:

Yorum Gönder

Bookmark Us

Delicious Digg Facebook Favorites More Stumbleupon Twitter

Search