Değerli Hentbol Dostları,
Sizlere bu yazımda bir kitap
adından bahsedeceğim. Kitabın ismi “Yetenek Dediğin Nedir ki?” Geoff Colvin
tarafından yazılmış ve Kemal Atakay’ın çevirisiyle aktarılmış bir kitap. Bu
kitabı okuduktan sonra ikinci kez okuma ihtiyacı hissettim.
Peki bizimle ne alakası var
denebilir. Şöyle ki; kitap dünya çapında başarılı olan kişilerin bu
başarılarının altında ne yattığını, bu farkı nasıl yarattıklarını, çok zeki
olup olmadıklarını, üstün performansa nasıl ulaştıklarını çeşitli sporcu,
sanatçı, bilim insanı vb. lerinden örnekler vererek anlatıyor.
Özellikle üstün performansa
ulaşmada “amaca yönelik alıştırma” konusunda kapsamlı bir bölümün yer aldığı
kitap, amaca yönelik alıştırmanın unsurlarını (özel olarak performansı
arttırmak için neler yapılması gerektiği, çok kez yinelenmeyi gerektirdiği,
sonuçlara ilişkin geri beslemeye her an ulaşılabildiği, büyük bir zihinsel
çabayı gerektirdiği ve çok eğlenceli bir iş olmadığı) ve bunun nasıl işlediği
(daha çok algılama, daha çok bilme, daha çok hatırlama) ile ilgili pek çok
önemli noktayı örnelerle anlatmaktadır.
Önemli bir noktada da, üstün
performan gösterebilmek için amaca yönelik çalışmalarda öz olarak “halen yapabildiğimizin ötesine geçmek”
gerekiyor deniyor. Buna tamamen katıldığımı belirtmek istiyorum. Tiger Woods’un
belkide hayatında bir kaç sefer olabilecek vuruşlar için kaç kez antrenman
(vuruş) yaptığı ve bu pozisyon geldiğinde de nasıl başarılı olduğu örneğinden
uyarlarsak, hentbol maçında olabilecek bir çok pozisyon içinde o kadar çok
çalışmak, denemek ve hazırlıklı olmak aynı zamanda da bunu maçın son
saniyesinde de yapabilecek durunda olmak sanırım çok önemli bir nokta.
Dostlarımız, özellikle de
antrenör arkadaşlarımız (sporcu kardeşlerimde) bu kitabı bir şekilde okurlarsa
ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır. Çünkü, takımlarındaki oyuncuların
mevcut kapasitelerinin üzerine çıkabilecekleri bir antrenman planlaması ya da
sporcu kardeşlerimin kendilerinin gerçekleştirecekleri “özel” antrenmanların
(kondüsyon, kuvvet, teknik, taktik vb.) hem bireysel hem de takım anlamında
getireceği katkı bence çok çok olumlu ve anlamlı bir artış sağlayacaktır.
Herkes bana soruyordu (hentbole 19 yaşında çok geç başlamama rağmen) nasıl bu
yaşta hala bu düzeyde oynuyorsun diye. İşte sorunun cevabı bu kitapta diye
düşünüyorum. Diğerlerinden daha fazla çalışarak.
Şimdi, bazı konuşmaları duyuyor
gibiyim; “bu paraya bu kadar”, imkan mı var da çalışalım”, akşamdan akşama antrenman
için zaten zor bir saat bulabiliyoruz” gibi. Ancak, bunları bir şekilde
aşmazsak nasıl hentbolü geliştirebileceğiz? Nasıl bazı işleri başarabileceğiz?
Nasıl diğer branşlar bu işi becerirken biz onlarla mücadele edebileceğiz? Mazeret
çok ne diyelim, gerisi sizlere kalmış.
Saygılarımla.
Dr. Zeki Pehlivan
0 yorum:
Yorum Gönder